Ulusal Pamuk Konseyi(UPK) tarafından 4 Mart 2014, Salı gÜnÜ İzmirde dÜzenlenen 3. Ulusal Pamuk Zirvesi Sonuç Bildirgesi açıklandı. Zirvede oluşturulan Sonuç Bildirgesinde TÜrkiye pamukçuluğunun sorunları için oluşturulan çözÜm önerileri sıralandı.
UPK Başkanı Barış Kocagöz, 3. Ulusal Pamuk Zirvesinde katılım ve sunum kalitesinin Üst dÜzeyde gerçekleştiğini belirterek, “Pamuk yetiştirilen yörelerin temsilcileri aramızdaydı. TÜrkiyenin 4 bir yanından Zirveye katılım gösterilmesi ve bu birlikteliği UPK çatısı altında görmek bizleri çok mutlu etti. Katılım kalitesiyle birlikte sunumlardaki kalitenin de Üst dÜzeyde olması, davetlilerden olumlu geri bildirimler almamızı sağladı. UPKnın Bakanlık ve sektör temsilcileri gözÜnde etkinliğinin artığına tanıklık ettik” dedi.
Barış Kocagöz, 3.Ulusal Pamuk Zirvesi sonunda yayınlanan Sonuç Bildirgesini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bÜnyesinde ilgili mercilere ulaştıracaklarını belirterek, “HÜkÜmetimizce 2010 yılında hayata geçirilen İhracata DönÜk Üretim Stratejisi ve bunun alt bileşeni Girdi Tedarik Stratejisi kapsamında Pamuk Eylem Planı hazırlanarak uygulamaya konulmasının, Üretim ve tÜketim dengesindeki bozukluk nedeniyle kÜresel rekabet gÜcÜ olumsuz etkilenen pamuk ve tekstil sektörÜne olumlu katkılar sağlayacağını dÜşÜnÜyoruz. Pamuk Eylem Planı Sayesinde Ülkemiz pamuk Üretiminde arzulanan gelişmelerin ve kararlı bir sÜrdÜrÜlebilirliğin sağlanacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Kocagöz, TÜrkiye pamukçuluğunun sorunları için geliştirdikleri ve zirvenin sonuç bildirgesinde dile getirdikleri çözÜm önerilerini ise şöyle sıraladı:
“Destekleme primleri en az beş yıllık dönem için belirlenmeli ve 5 yıllık dönem başında ilan edilerek dönem boyunca kararlılıkla uygulanmalıdır. Destekleme prim miktarları her yıl en az pamuk üretim maliyetlerindeki artış ya da en az enflasyon oranında artırılmalıdır. Pamuk desteklerinde hazırgiyim ve konfeksiyon ithalatında uygulanan vergilerden elde edilen kaynaklardan yararlanılmalıdır. Lif pamuk Üretiminin dönem boyunca "bir milyon ton" eşik değerinin ÜstÜnde olması sağlanmalı, ayrıca dönem sonu itibariyle "iki milyon ton"a çıkarılması hedeflenmelidir. Lisanslı depoculuk sisteminin yaygınlaştırılması için depolama maliyetleri en az 5 yıl sÜreyle desteklenmelidir. Pamuk çiftçileri ürettikleri pamuk miktarına endekslenecek üst limitli mazot ihtiyaçları oranında, bu üretime ilişkin mazot fatura tutarları üzerinden ödenecek ek primlerle desteklenmelidir. Gübre, ilaç ve makine başta olmak Üzere, Üretim girdilerinden alınan KDV oranlarının % 1 seviyesine çekilmesi stopaj tahakkuku ile vergisini ödeyen, ancak KDV hesabı tutmayan üreticiler için daha adaletli olacaktır. İsabetli ve doğru politikalar ancak sağlıklı bilgiler üzerine inşa edilebilir. Bunun için öncelikle; pamuk ekilişi ve rekoltesi, doğru ve gerçekçi belirlenmelidir. Pamuk desteklemeleri adil ve gerçek Üretene ulaşacak bir mekanizmaya kavuşturulmalıdır. Bu amaçla, tÜm parseller TARBİL kapsamına girene ve TARBİL gözlemlerinde yeterli gÜvenilirlik sağlanana kadar, Konseyimizin Pamuk Eylem Planı dahilinde geçen yıl içinde tamamlayıp, Bakanlığımıza sunmuş olduğu Destekleme Önerisi uygulanmalıdır. Yerli pamuk kullanan sanayicilerimiz desteklenmelidir. Pamuk kalitesi iyileştirilmelidir. Pamuk çok paydaşlı bir sektördür. Zaman ve emek kaybını en aza indirgemek üzere, kurumlar arası eş güdüm sağlanmalı, işbirliği geliştirilmelidir. Bu bağlamda, Ulusal Pamuk Konseyine, temsil kabiliyetini güçlendirici faaliyetler yapmasını sağlamak üzere; pamuk üretimi, tüketimi faaliyetlerinden bir ya da bir kaçından kÜçÜk kesinti veya kesintiler yapılması gibi yeni gelir kaynakları yaratılmalıdır. Ulusal Pamuk Konseyi Yönetmeliği güncel ihtiyaçlar doğrultusunda yenilenmelidir.”
3.Ulusal Pamuk Zirvesi Sonuç Bildirgesi- İzmir
Bilindiği Üzere geçen on beş yıllık sÜrede Ülkemiz pamuk Üretimi yurt içi talebi karşılayacak ölçÜde geliştirilemediği, hatta kimi yıllarda gerilemesinin önÜ alınamadığı için, Üretim-tÜketim dengesi ciddi ölçÜlerde bozulmuş durumdadır. Bu durum bir yandan önemli döviz kayıplarına neden olurken, diğer yandan istihdam, katma değer ve ihracat geliri açısından Ülkemiz ekonomisi için çok bÜyÜk öneme sahip olan ve hammadde olarak yaklaşık %60 oranında pamuk kullanan tekstil ve hazır giyim sanayimizi dışa bağımlı hale getirmekte ve kÜresel rekabet gÜcÜnÜ olumsuz etkilemektedir.
Oysa Ülkemiz yurt içi talebi karşılayacak miktarda pamuk Üretimi için gerekli agro-ekolojik potansiyele fazlasıyla sahip bulunmaktadır. Bunun için, halihazırdaki verim değerleriyle 2002 yılındakine eşit alanda Üretim yapmak yeterli olacaktır. Bu anlamda, hÜkÜmetimizce 2010 yılında hayata geçirilen İDÜS (İhracata DönÜk Üretim Stratejisi) ve bunun alt bileşeni GİTES (Girdi Tedarik Stratejisi) kapsamında bir “Pamuk Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya konulması çözÜm için atılmış önemli bir adımdır. Konseyimiz bu plan kapsamında “Pamuk destekleme mekanizmasının etkinliğini artıracak çalışmalar” için görevlendirilmiş ve yapılan çalışma sonuçları Tarım Bakanlığımıza sunulmuştur. 2015 yılında tamamlanması öngörÜlen Pamuk Eylem Planı sayesinde Ülkemiz pamuk Üretiminde arzulanan gelişmelerin sağlanacağını ve kararlı bir sÜrdÜrÜlebilirliğin tesis edileceğine inanıyor ve bu inançla söz konusu çalışmaları destekliyoruz.
Konseyimizin Ülkemiz pamukçuluğunun sorunlarının çözÜmÜ için geliştirdiği öneriler şunladır:
1. Destekleme primleri EN AZ BEŞ YILLIK DÖNEM için belirlenmeli; ayrıca 5 yıllık dönem başında ilan edilerek dönem boyunca kararlılıkla uygulanmalıdır.
Pamuk tarımı yoğun girdi (sermaye, emek, teknoloji, vd) kullanılan bir üretim dalıdır; kar marjı girdi fiyatlarına rakip ürünlerden çok daha fazla oranda bağlıdır. Bu özellik pamuğu vazgeçilmesi kolay, geri dönülmesi zor bir ürün yapmaktadır. Çiftçilerimizin pamuğa dönmelerini sağlamak, ayrıca tüccar ve sanayicilerimizin orta-uzun vadeli yatırım kararları almalarını teşvik etmek ve böylece üretiminde istikrarlı bir gelişme ortamı oluşturmak için orta vadeli bir program uygulanmalıdır.
Yorum Yazın