Milletvekili Çıray, “Aşure günü bir semboldür. Muaviye ve oğlu Yezit karanlık iktidar hırsını ve kötülüğü temsil ederler. Karşılarında Hz. Ali ve özellikle Kerbela’da çocuklarıyla birlikte insanlık dışı bir muamele ve zalimlikle şehit edilen İmam Hz. Hüseyin’in temsil ettiği hizmet ve iyilik anlayışı vardır. İşte Aşure Günü zalimler ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, iyiliğin ve iyilerin kötüleri ve kötülüğü mutlaka alt edecekleri inancının sembolik ifadesidir. Tabii bu hiçbir yerde, hiçbir zaman kolay olmamıştır. Kerbela bunun tarihsel bir örneğidir. Kerbela’da başta İmam Hz. Hüseyin olmak üzere iyiler korkunç işkence ve zalimliklere maruz kalarak şehadete ermişlerdir. Ancak onların hatıralarını canlı tutmak için tutulan on iki günlük matem orucunu takip eden Aşure Günü, zalimlerin ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar mutlaka alt edileceği inancının da ifadesi ve sembolüdür” dedi.
“ZALİMİN ZULMÜNE DUR DEMEMEK, MAZLUMA EZİYETTİR”
1 Kasım’da her ne şekilde ve yolla olursa olsun insanlarımıza zulmedenlerin, onları ayrıştırarak aralarına kin, nefret ve nifak tohumları ekenlerin Aşure Gününün ruhuna uygun bir inanç ve umutla cezalandırılacaklarından emin olduğunu belirten Çıray, “1 Kasım inşallah Kerbela’dan çıkış gibi olacaktır. Bunda Aleviliğin ve Bektaşiliğin “zalimin zulmüne dur dememek, mazluma eziyettir” ilkesi yol gösterici olacaktır. Alevi inancının bu değer ve inanç unsurlarının toplumuzun tamamı tarafından bilinip içselleştirilmesi bizi millet olarak daha adil, daha hakkaniyetli ve daha özgür insanlar kılacaktır” dedi.
MAZLUMUN AHI İNDİRİR ŞÂHI
1 Kasım Genel Seçimlerine sadece 6 gün kala 2 televizyon kanalı, iki gazete ve bir radyo kanalının susturulduğunu vurgulayan CHP İzmir Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Dr. Aytun Çıray, “Basının susturulduğu bir ülkede basın özgürlüğü ve seçim güvenliğinden bahsedilemez” dedi. Tam seçime giderken objektif yayınlarıyla muhalefetin sesine yer veren basın kuruluşlarına kayyum adı altında el konulduğuna dikkat çeken Milletvekili Çıray, “Halka açık bir şirkete böyle sudan bir gerekçeyle el konulmasını Türkiye dünyada hiç kimseye akla mantığa dayanan bir izahatla anlatamaz. Türkiye’nin kendi öz evladına, vatandaşına böyle muamele ettiğini gören hiçbir yabancı yatırımcı ülkemize gelmez. İpek Medyaya kayyum atanmış. İki televizyon kanalı, iki gazete, bir radyonun başına dünyada hiç kimse kalmadı mı ki havuz medyasından bir ismi atıyorsunuz. Turkuvaz Medya Grubu'nun eski reklam grup başkanı ve Digiturk Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Önal'ın kayyum olarak getirilmesi AKP'nin amacını teşhir etmektedir. Seçimlerin siyasi meşruiyetini tartışılır hale getirdiler. Bunlar demokrasi ve cumhuriyet kazanımlarımızı kaybettiremeyecekler ama Türkiye’ye verdikleri ağır tahribatla zaman kaybettirecekler. Yunus Emre hani diyor ya , ‘Olsun be aldırma Yaradan yardır sanma ki zalimin ettiği kârdır... Mazlumun ahı indirir şâhı, her şeyin bir vakti vardır’. O vakit 1 Kasım Genel Seçimidir” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın