İstanbul Rumeli Üniversitesi olarak bu yıl ikincisi düzenlenen sosyal bilimler kongresine katılmaktan dolayı oldukça mutlu olduğumu sizlerle paylaşıyorum. Bu kongre Kuzey Makedonya’nın Üsküp şehrinde gerçekleşti. Önceki kongre Gagavuzya’da yapılmıştı, oranın güzellikleri, tartışmaları geçen yıldan aklımda kalmıştı. Bu defa geçmişimizin yer aldığı topraklarda yapılıyordu. Katılmazsam kendime haksızlık ederdim. Katıldım…
Doğrusunu söylemek gerekirse, kıymetli hocam Prof. Dr. Mustafa Kara ile bir görüşme esnasında kongre konusu gündeme gelince, öğretim elemanlarımızın bu bilimsel toplantıya katılmalarına her zaman olduğu gibi destek verileceğini söylemesi beni hareketlendirmişti. Her ne kadar sosyal bilimler kongresi olsa da sporun sosyal boyutunda yer alan ve değiştikçe kendime mesaj olarak yolladığım veriler (Sporlardaki kural değişiklikleri) sayfalar dolusu klasörlere sığmaz olmuştu. Değerli çalışma arkadaşlarım Hakan Kuru ve Yusufcan Keskin ile yaptığımız istişareler sonrası konuyu özetlemeye karar verdik. Yolumuz Üsküp’e düştü…
Bir sporun doğması, yaşaması, olgunlaşması ve tanınır olabilmesi için kolay, anlaşılır kurallara sahip olması gereklidir. Dikkatle etüt edilirse, birçok spor branşında, ortaya çıkışlarından itibaren günümüze kadar çok farklı oyun kurallarına tanık oluyoruz. Basit kurallara sahip olan sporlar, çok daha fazla taraf bulmuş ve günümüze kadar ulaşmıştır. Fakat bazı sporlarda bazı kurallar her ne kadar oyun kalitesinin artmasını destekliyor gibi görünse de aslında oralarda bilinmez bazı noktaların varlığından kuşku duymayı hak olarak gördük diyebiliriz.
Medya baskısı, rekabet, sürdürülebilirlik, sağlık yaklaşımları derken kaçınılmaz biçimde sporlarda oyun kuralları zaman içerisinde değişmektedir.
Neyse, Üsküp dedikten sonra niye bu kurallar işine yöneldim anlayamadım ama şunları sıralamadan geçemeyeceğim:
1. Rumeli Üniversitesi, Rumeli topraklarındaki bu kongreye ikinci defa ev sahipliği yapmıştır.
2. Kongre, Üsküp’teki Balkan Üniversitesinin salonlarında düzenlenmiştir.
3. Büyükelçiliğimiz bu bilimsel aktiviteye ülkemize yakışan düzey ve nezakette destek vermiştir.
4. TİKA, buralara verdiği her türlü katkı yanında kongreye de inanılmaz bir destek sunmuştur.
5. Çarpıcı örnekler vererek olağanüstü bir sunum gerçekleştiren YÖKAK Başkanımız Prof. Dr. Ümit Kocabıçak’ın yaklaşımları, Üniversitelerimiz tarafından dikkatle etüt edilmelidir.
6. Kuzey Makedonya’da Türkler, Arnavutlar ve Makedonlar bir arada yaşamaktadırlar. Üsküp’ün yükseltilerinde Yörük köyleri bulunmaktadır.
7. Osmanlı’dan bugüne, çeşitli depremler yaşamış olsa da eserlerimizin büyük çoğunluğu ayaktadır ve kent merkezlerine dikilen büyük heykeller geçmişin muhteşem yapıtları ile yarışacak kalibrede değildir.
8. Kenzo’nun bu şehirde yaptıklarını mimar arkadaşlarımız daha iyi anlatacaklardır.
Birkaç günlük ziyaret ve kongre bilgileri için bu köşe ne yazık ki yetmeyecektir. Balkanlar ve bilimsel iş birlikleri için yeni yaklaşımlara ihtiyacımız bulunmaktadır. Bu yılın EYOF organizasyonunu Kuzey Makedonya, temmuz ayı içinde gerçekleştirecek. 2027’de İstanbul’da yapılacak benzer oyunlar için oraya birkaç gözlemcinin gitmesi faydalı olacaktır. Hem TMOK’a hem de İBB’ye bildirmiş olayım.
Bir çırpıda Üsküp derken bu yazı ortaya çıktı. Merak etmeyin, kongredeki sunumları, oradaki Üniversiteleri, konuşmacıları, konuları bir başka yazımda özetleyeceğim. İçinde olduğumuz mayıs ayında, İstanbul’dan çıkıp Samsun’a uzanan deniz yolculuğunu gerçekleştiren bir devlet adamının eğitim aldığı coğrafyasını yeniden inceledim. Oralardan edindiğim hisleri sizlerle paylaşmazsam rahatsız olacağım. Ama biraz sabır ve bir başka zamanda…
Bu defa Üsküp...

Yorum Yazın
Facebook Yorum