“İktidarın yolu belediyelerden geçer” demişti bir siyasetçi abimiz. Kesinlikle katılıyorum.
31 Mart seçimlerinde halk hükümete bir uyarıda bulunurken, CHP ye de iktidar olmanın fırsatını verdiğini düşünüyorum.
Belediyelerin çalışmaları çok önemli. Başarılı olmaları ise kuracakları kadrolarla/ekiplerle mümkün. Mali kaynakları har vurup harman savurmayan, makam koltuğunu, aracını babasının malı gibi görmeyen, makamın keyfini çıkarmaya çalışanlardan oluşan kadrolar değil, yaşanılır bir kent için yüreğini işine katanlardan oluşan kadro ile başarı mümkün. Adama göre iş değil, işe göre adamlarla başarı yakalanır. Davul kendinde tokmak başkasında olduğunda davulun sesi insanları rahatsız eder, tıpkı halka hizmet etmek için değil kendi adamını sevindirmek için atanan, özellikle yöneticilerin varlığı gibi. Milletvekili seçilen kentten o kente zaman zaman uğramayan milletvekilleri, halkın arasına katılmayan belediye başkan ve meclis üyelerinin, seçmenin sorunlarını çözmeyen yetkili ve etkili! partilerin ilçe başkanlarının varlığı da halkın mutsuzluk kaynağını oluşturduğuna değinmeden geçmeyeceğim. Çünkü halk, sorununu çözecek etkili ve yetkili insanlar istiyor.
Karşıyakalı bilir beni. Doğduğum ve doyduğum kente karşılıksız ve beklentisiz hizmet etmedeki duyarlılığımı. Kimsenin benim gibi düşünmek zorunda olmadığını düşünerek, her kesimden insanlarla görüşürüm. Yüce Rabbim özgür iradeye müdahale etmezken benim ne haddime diyerek. Çoğu zaman sorunu olan vatandaşlar beni arar, sorun çözmek için görevlendirildikleri halde kraldan kralcı geçinen görevliler yüzünden. Sorunun çözümü için Karşıyaka’daki yöneticiler ararım. Bir ikisi dışında çoğunlukla sağ olsunlar hemen konu ile ilgilenir, sorunu çözerler. Telefonuma cevap verilmesine kızmam ama dönülmemesine kızar, gönül koyarım. Tekrarı halinde zaten engelliyor, rahatlıyorum. Ne kendimin ne ailemden birinin, nede en yakın dostum için herhangi bir görevliyi sıkıntıya sokmadım/sokmam da. Şunu söylerim hep bir sorun çözülürken iki tarafın memnuniyeti mutluluk, tek tarafın memnuniyeti ise tecavüzdür derim. Özellikle de devlet memurunu sıkıntıya sokacak istekleri hoş karşılamam.
Geçenlerde biri telefonumu bulmuş İZBAN tünel üstündeki çiçekliklerin kenarındaki dekorasyonda eksilen tahtaların fotoğrafını çekip göndermiş. Belediye çalışmıyor diye de haber yapmamı istemiş. Öncelikle sorunun neden kaynaklandığını öğrenmek istedim. İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Daire Başkanı Halit Çelik beyi Karşıyaka Belediyesi’ndeki görevinden tanırım. Her zaman sorunu çözen bir yönetici olduğunu bildiğim için sorunu kendilerine ilettim. Ertesi gün tüm tahtaların eksikliklerinin giderildiğini gördüm ve fotoğrafı çekip hem Halit başkana hem de vatandaşa gönderdim. Halit başkana teşekkür ettim tabi.
O sorunu/sorunları çözmeyen, ilgisiz kalan o alandaki görevlilerin işini yapmamasından dolayı vatandaş kentteki ufak sorundan bile Cemil Tugay ve Yıldız Ünsal Başkanı sorumlu tutabiliyor. İzmir Büyük Şehir ve Karşıyaka Belediyelerinin maddi imkansızlıklar yüzünden çalışmalardan sıkıntılar yaşandığının bilincinde olanlar ise sabırlı. Şahsen Cemil başkanın İzmir’e güzel şeyler katacağını bekliyorum. O azimle çalıştığını görüyorum. Yıldız başkanın da samimiyetine gerçekten inanıyorum ancak, belediye kasasının tam takır olmasından dolayı eli kolu bağlanmış olduğunu düşünüyorum.
Latife Hanım anı evinin ne zaman ziyarete açılacağı konusunda okullardan, hatta çevre ilçelerden sıkça aranıyorum. Umarım en yakın zamanda maddi kaynak sağlanıp burası ziyarete açılır. Bunu da Cemil başkandan bekliyorum tabi. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmir Karşıyaka’da Zübeyde Hanım mezarından sonraki en önemli değerlerinden birisi Latife Hanım Anı Evi. Köstebek yuvasına dönen anı evinin arka sokağının düzenlenmesini de Yıldız başkandan bekliyor Karşıyakalı ve benim sokağın sakinleri.
Sonsöz “Dünyanın, kendisinin etrafında dönmesini isteyen yalnız kalmaya mahkumdur” yılmaz durmaz
Yorum Yazın
Facebook Yorum