Spor dünyamızı uzun süredir meşgul eden Fenerbahçe Spor Kulübü’nün başkanlık seçimi sonuçlandı. 3 dönemdir tarihi kulübün başkanlığını üstlenen Ali Koç için, eline kalemi, mikrafonu alanlar başarısızlık bilançoları çıkarmaya başladılar. Amma; değerlendirmeleri hep kulübün futbol A Takımının sonuçları, şampiyon olamaması, 2’nci olması üzerine kurdular. İşte bu Türkiyemizde spora bakışın bir tek Futbol Süper Ligi’nin penceresinden olduğu gerçeğini ortaya koyuyor. Gerçekte yazımın başlığı gibi, Ali Koç görev süresinde, Türk sporuna büyük katkılarda bulunmuştur. Futbolun Süper Ligi’nde son yıllarda şampiyonluklara abone olan Galatasaray futbol takımı alkışlamayı, takdir edilmeyi hak etmiştir. Amma; Ali Koç’un başkanlık döneminde, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesinin başlattığı tüm Türkiye’deki Spor Kulüplerinin araştırıldığı Şeref Bayrağı Yarışması’nda Türkiye Cumhuriyeti Gençlik Spor Bakanlığı’nın resmi verilerinin değerlendirmesi sonucunda, en fazla spor branşını yaşatan, Olimpiyat Milli Takımına en fazla sporcu veren, uluslararası yarışmalarda en fazla madalya kazanan spor kulübü olarak, ilk Şeref Bayrağı‘nı kazanan kulüp, Fenerbahçe olmuştur. Bu Şeref Bayrağı’nı kulüp gönderine, görevde iken, törenle Ali Koç çekti.
Fenerbahçe organizasyonun 2’nci döneminde, (2024 Paris Olimpiyat Oyunları sonrası) şeref bayrağını yine kazandı. Ancak bu defa ilk üç kulübe verilen ödülün en büyüğünü Altın Şeref Bayrağı’nı hak etti. 2’nci tören için seçim beklendi. Şimdi görevi devir alan yeni Başkan Sadettin Saran, TMOK’tan bayrağı teslim alacak ve Ali Koç’un da yer alacağı törenle dalgalandıracaktır…
Spor gibi sevgiyi, Fair Play’i bünyesinde bulunduran toplumsal bir harekette, çalışanları tek bir dalla değerlendirmek, topluma mesaj verirken tek pencereden bakmak büyük hatadır. Onun için Ali Koç’u alkışlamalı, hizmetlerini takdir etmeli, örnek göstermeliyiz. Bunu Türkiyemizde yeni Ali Koç’lar yetişmesi için yapmalıyız.
Güneş Balçıkla Sıvanmaz, ‘Türk Sporu Adına Ali Koç’a Teşekkürler’

Yorum Yazın
Facebook Yorum