MENU
  • YAŞAM-TURİZM
  • ALIŞVERİŞ
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • ETKİNLİK TAKVİMİ
  • RÖPORTAJLAR
  • GAZETE MANŞETLERİ
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
Kimse Duymasın
DOLAR34.0692
EURO37.7489
GR ALTIN2730.4
ÇEYREK4491.1
İzmir
Kimse Duymasın
Kimse Duymasın
  • GÜNCEL
  • MEDYA
  • SAĞLIK
  • MAGAZİN
  • TEKNOLOJİ
  • KÜLTÜR-SANAT
  • SPOR
  • EĞİTİM
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • ÇEVRE
Kapat

Hüzün

Ana SayfaYazarlarSEVGİ MOLVA
02 Mart, 2023, Perşembe 18:23 528
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Hüzün

Sık sık hüzünlü yazı yazmak ne acı. “6 Şubat” hafızamızdan hiç silinmeyecek. Yine çok büyük depremlerle ülke olarak sarsıldık. Büyük kayıplar yaşandı, daha da artacak gibi. Kalanların yaralarını da saramadık bir türlü. Organizasyonsuzluk ve beceriksizlik, kapatılabilecek gibi değil.

Fakat bu sefer unutmayacak ve unutturmayacağız !  Can güvenliğini sağlamak, iktidarların başlıca görevi / işi değilse, niçin varlar?

“Siyaset yapmayın” deniyor. Olmuyor, olamaz. Çünkü ülkede olan her olay siyasetten bağımsız değil.Keşke bazı kurumlar siyasetten bağımsız çalışabilse, keşke özerk olsa ve bilimin ışığında çalışsa.

Deprem öldürmüyor insanları, kuralsızlık, sorumsuzluk ve cehalet öldürüyor. En büyük düşmanımız bunlar artık. Deprem; tektonik kuvvetlerin veya volkanik faaliyetlerin etkisiyle, yer kabuğunda beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan kırılmalar sonucu oluşan enerjinin, sismik dalgalar halinde yayılarak, geçtikleri ortamları ve yeryüzünü sarsması olayına deniyor. Deprem değil, ihmal, çıkarlar ve bilgisizlik öldürüyor.Apartmanlar kurala uygun yapılsaydı, böyle bir depremde kabaca 10 ağır hasarlı, 100 orta hasarlı ve 1000 de hafif hasarlı bina görecektik deniyor, istatistiki olarak. Ama bizde orta hasarlı binaya çok az rastlanıyor, binalarımız ya yıkılıyor ya az hasarlı oluyor. Bu yıkılan binalara biz “gevşek yapı” diyoruz, hiç esnemiyorlar.Şüphesiz bu durum; zeminden çok, yapının kalitesizliği ile ilgili görülüyor.

Depremde mutlaka ayakta kalması gereken yapılar; hastaneler, kamu binaları ve okullar, şüphesiz. Ne yazık ki, bunların da yıkıldığını gördük, son depremde. Bugün 11 kenti kasıp kavuran felaketi bildiren, planlama ve önlemler isteyen ve program sunan bilim insanlarının yıllardır süren “geliyor, gelmekte olan” çığlıkları,trajik bir ses olarak yankılandı beynimizde yine.

Ülkemizde müteahhitlik sisteminin, kuralarla, bir eğitim süreciyle oluşması ve işlemesi şart. İnsanların can güvenliği, barınma güvenliği; bir insanlık hakkı çünkü. Müteahhit olmanın hala bir kuralı yok maalesef. Tamam, teknik ekip deneyimli olmalı, iyi sağlam projeler yapmalı ama esas kontrollük mekanizması iyi çalışmazsa, müteahhitin betonu, kumu, demiri doğru bir şekilde, yani projedeki gibi kullandığını nereden bileceğiz? Bilemeyeceğiz. Sonrasında dükkanların içini genişletmek için kolon kesenleri nasıl tespit edip, nasıl şiddetle cezalandıracağız. Bunun kuralları yeterince yok ki. Varsa da uygulanamıyor. Sonrasında bir de kaçak yapıların imar affına girmesi; son noktayı koyuyor işte.  Yönetimler, Türkiye’nin faylar ülkesi olduğunu, üretilen tüm bilgilerin ülke yararına olduğunu, insanına, canına, malına, ekonomiye, inşaatına, şehir planlamasına, çimentosuna, demirine ve üretimine, yasalarına yaraması gerektiğini bilmiyorlar mı? Şüphesiz ki biliyorlar. Yasal düzenlemeler yapıyorlar ama uymuyorlar. Bu düzenlemelerin çoğu kez göstermelik olduğunu ve uygulanmadığını, yaşadığımız ve 11 kenti yerle bir eden büyük deprem kanıtlıyor. Bu bilinmiyor muydu? Yani; uygulamada yasal süreçlere uyulmadığı, siyasi karar mercilerinde bunlara göz yumulduğu…

Bu nedir? Cehalettir. Kuralsızlıktır. Yanlış ve eksik yönetimdir. Ülkeyi mahveden bu düzensizlik, bu başıbozuk durum değişmelidir. Türkiye baştan sona yeniden inşa edilmelidir, 1923’ten sonraki gibi, büyük bir yurtseverlik, akıl ve bilim duygusuyla.

Hepimiz söz verelim;

Yaşananları artık unutmayacağız, unutturmayacağız.

Yorum Yazın

Facebook Yorum

SEVGİ MOLVA

    iletişime geç

    SEVGİ MOLVA

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    AVNİ ERBOY
    AVNİ ERBOY Daha ne olsun?
    Prof. Dr. YAVUZ TAŞKIRAN
    Prof. Dr. YAVUZ TAŞKIRAN Seyahat sayısı artınca
    Prof. Dr. YÜCEL OCAK
    Prof. Dr. YÜCEL OCAK Derbide bir zavallı kişi
    ERDOGAN ARIPINAR
    ERDOGAN ARIPINAR Şikayetimiz var...
    ATİLLA KÖPRÜLÜOĞLU
    ATİLLA KÖPRÜLÜOĞLU İşte Refik Durbaş...
    ESAT ERÇETİNGÖZ
    ESAT ERÇETİNGÖZ Klaros Antik Kazı Alanı’nı gezdik
    MERT ERBOY
    MERT ERBOY Sessiz Ev, Büyük Yük…
    SEVGİ MOLVA
    SEVGİ MOLVA Yapay ve İki Yüzlü Yapay ve İki Yüzlü
    BEDRİ CUMHUR DOĞU
    BEDRİ CUMHUR DOĞU Karşıyaka Körfezi’nde Dalgalanan Bayrak
    YILMAZ DURMAZ
    YILMAZ DURMAZ İktidarın yolu
    SEZGİ KAYA
    SEZGİ KAYA Dönemin en ünlü yazarlarından: Virginia Woolf
    SİNAN GENÇ
    SİNAN GENÇ Ataları düşman değil, kardeşmiş
    CAN BARHAN
    CAN BARHAN Jose Mourinho'yu uyarmak lazım
    OKAN YÜKSEL
    OKAN YÜKSEL Göztepe'nin koca kaptanı Gürsel Aksel
    FİRDEVS TUNÇAY
    FİRDEVS TUNÇAY Bakü'de bir Karşıyaka sevdalısı
    Dr. ŞABAN ACARBAY
    Dr. ŞABAN ACARBAY Antrenörler ve yorgunluğun giderilmesi
    Prof. Dr. SEYHAN HASIRCI
    Prof. Dr. SEYHAN HASIRCI Futbolun ve futbolcunun kirli yüzü
    MUSTAFA YILMAZ
    MUSTAFA YILMAZ Halka ucuz gıda için...
    TEOMAN GÜRAY
    TEOMAN GÜRAY Bir kıvılcım yakmak
    EBRU DIVRAK
    EBRU DIVRAK Sonra ne oldu?
    Prof. Dr. İLKER GÜL
    Prof. Dr. İLKER GÜL Vatan, Millet, Sakarya gazı...
    Prof. Dr. BİLGE DONUK
    Prof. Dr. BİLGE DONUK Pandemi Döneminde Çocuk ve Spor
    Dr. HAKAN TARTAN
    Dr. HAKAN TARTAN Bir insanlık abidesi Kemal Baysak
    ERDAL İZGİ
    ERDAL İZGİ İki bin onsekiz
    TUNÇ AFŞAR
    TUNÇ AFŞAR Yeniden yapılanma
    Kimse Duymasın
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Kimse Duymasın 2020 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle