Türkiye'mizde batılı anlamda Beden Terbiyesi ve Spor Eğitimi konusunda ilk adımlar Osmanlı İmparatorluğu’nun son bölümünde ve Cumhuriyetimizin başlaması ile atılmıştır. Okullarda Beden Eğitimi ve Spor dersleri, halen devam etmektedir. Uzun yıllar bu ders hep, maalesef çok ciddiye alınmamıştır. Buna rağmen fedakar spor öğretmenleri, Türk sporuna pek çok yıldız yetiştirmişlerdir. Üniversitelerde Spor Fakülteleri bu konudaki en büyük adım olmuştur. Fakat onun da halen kapanmayan bir yarası vardır. O da mezuniyetten sonra işsizliktir. Pek çok başarılı mezun, mecburen başka dallarda hayata atılmak zorunda kalmaktadır. 1950 yılından bu yana yer aldığım ülkemizin (Türkiye Spor, Cumhuriyet, Yeni İstanbul, Günaydın, Hürriyet, Radikal ve Posta) gazetelerinde yazılarımla, kampanyalarla, üniversite mezunu spor öğretmenlerinin işsizliği konusunu dile getirmiş ve çare aranılmasını istemiştim. İlk gününden itibaren rahmetli kardeşim Namık Sevik’in takdir ettiğim gazetesi Milliyet’te, Beden Eğitimi Öğretmenlerine duyuru haberini okuyunca mutlu oldum. Duyuruda Milli Eğitin Bakanlığı’na bağlı resmi eğitim kurumları Beden Eğitimi Öğretmeni talebinde bulunuyorlardı. Bu bana müjde gibi geldi. İnşallah bütün kurumlar bu yolu izler ve Türk sporu hepimizin istediği başarı çizgisine, üniversite mezunu, eski tabirle spor hocalarıyla kavuşur.
Türk Sporuna ve Spor Öğretmenlerine Yılın En Güzel Haberi

ERDOGAN ARIPINAR
Köşe Yazarları

























Yorum Yazın
Facebook Yorum