MENU
  • YAŞAM-TURİZM
  • ALIŞVERİŞ
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • ETKİNLİK TAKVİMİ
  • RÖPORTAJLAR
  • GAZETE MANŞETLERİ
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
Kimse Duymasın
DOLAR34.0692
EURO37.7489
GR ALTIN2730.4
ÇEYREK4491.1
İzmir
Kimse Duymasın
Kimse Duymasın
  • GÜNCEL
  • MEDYA
  • SAĞLIK
  • MAGAZİN
  • TEKNOLOJİ
  • KÜLTÜR-SANAT
  • SPOR
  • EĞİTİM
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • ÇEVRE
Kapat

Al babam bu kalp senin olsun!

Ana SayfaYazarlarATİLLA KÖPRÜLÜOĞLU
13 Ağustos, 2022, Cumartesi 17:48 582
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Al babam bu kalp senin olsun!

Babam ve Oğlum”, Çağan Irmak’ın ödüllü filmiydi.
Hani derler ya, “salya sümük” ağlatan, “insanı yıkıp geçen” diye tarif edilebilecek senaryoya sahipti.
Filmin konusu, 12 Eylül faşist darbesi gölgesinde bir ailenin geçmişle hesaplaşmasıydı.
17 yıl önce Çetin Tekindor, Fikret Kuşkan, Şerif Sezer, Yetkin Dikinciler, Tuba Büyüküstün, Binnur Kaya ve Hümeyra’nın oynadığı film -bildiğim kadarıyla- Seferihisar ve Ayvalık’ta çekilmişti.
Komik sahneleri olsa da duygusal içeriğe sahip film hakkında yapılan şu analiz ne doğruydu;
“Sevdiğim insanları, kaybettiğim insanları, kaybetmekten korktuğum insanları düşündüren, düşündürdükçe ağlatan film…”
“Film o kadar gerçekti. Bizdendi. Kalbimizin iliklerine kadar işleyendi“ de benim tespitimdi…
xxxx
Geliyoruz 60’lı yıllardan bir baba-oğul öyküsüne; gerçek, yaşanmış.
Baba, emekli jandarmadır. Biri kız, 5 çocuğu vardır.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun her yanını dolaşmıştır ailesiyle.
Görev yeri; çoklukla mezralar, dağ köyleri olmuştur.
Dolayısıyla yokluğu çaresizliği de dibine kadar yaşamıştır.
Emekli olunca da Ege’nin şirin bir ilçesinde yaşamını sürdürmeye başlamıştır.
xxxx
Her evladıyla elinden geldiğince ilgilenmiş, ülkeye yararlı insanlar olarak yetişmeleri konusunda büyük çaba sarf etmiştir.
Çocuklarından özellikle birisinin çalışma azmi ise, onu çok mutlandırmaktadır.
O çocuk; çay ocağı garsonluğu, seyyarlık, kasa imalatı gibi işlerde -küçük yaşlardan itibaren- emek vermiştir.
Sempatikliği, güleç yüzlülüğüyle, pratik zekasını kullanmasıyla çevrede çok sevilmiştir.
Aradan yıllar geçmiştir, çocuklar iş-güç, aile sahibidir artık.
Anneyle, babalarıyla ilgilenmeyi asla ihmal etmezler.
xxxx
Bu mutluluk, babanın elim bir kaza sonucu cezaevine girmesiyle bozulmuştur.
Baba yaşlıdır ve ciddi hastalıklara sahiptir, cezaevinin de şartları bellidir.
Çocuklar her fırsatta ziyaretçisi olmayı aksatmazlar…
Öykümüzün kahramanı evladın, bir gün telefonu çalar.
Ankesörlü telefondan arayan mahkum, “Baban çok hasta Abi. Belki sana haber vermezler diye düşündüm. Ambulansla hastaneye götürülüyor.” der.
Evlat önce panikler. Cezaevi, oturduğu yere yaklaşık 1 saat mesafededir. Otomobiline biner. Fakat kullanacak durumda değildir. Yoldan bir taksi çevirir.
Zaman geçmek bilmemekte, yol bir türlü bitmez gibi gelmektedir ona.
Bütün düşüncesi; babasını bir an önce görmek, elini tutup söylemek istediği ne varsa içinden geçenleri sevgiyle ona anlatmaktır.
xxxx
Hastaneye geldiğinde babasını bir sedyede bulur. Baba, baygındır. Yoğun Bakım’da da maalesef yer yoktur.
Babasının elini tutar evlat. Kısa süre sonra baba gözlerini aralar ve şu cümle çıkar ağzından;
“Biliyordum oğlum geleceğini, biliyorum. Aslan oğlum. Direneceğim senin için, sizin için” der ve gözlerini kapar. Evladın sicim gibi akan gözyaşları içinde cevabı şöyledir;
“Al babam, bu kalp senin olsun!..”
Evlat, koşarak Hastane Baş Hhekimi’nin odasına çıkar, durumu anlatır, adeta yalvarır. Baş hekim halden anlayandır. Kısa sürede baba servise alınır.
Tam 15 gün yoğun bakımda kalır, evlat da koridorda nöbette. Çünkü jandarmalar izin vermezler yanında refakatçılığına.
Bu arada bir doktor nöbetleri dışında da sıkça ilgilenmektedir babanın durumuyla.
Evladın ilgisini çeker bu ilgi ve bir nöbet sırasında sorar; “Babamla ne den bu kadar ilgilisiniz?”
Doktorun yanıtı Nazım ‘ın şiiriyle karışıktır;
“Hep gözlüyorum. Babanıza şefkatiniz, beni çok duygulandırıyor. Sadece analar adam etmez adamı. Babalar da adam eder adamı!..”
xxxx
Baba sağlığına kavuşur. Taburcu olur, cezaevine döner.
Aradan 6 ay geçmiştir. Evlat canı-ciğerinin vefat haberini alır.
Yüreğinden vurulan kumrular gibidir şimdi.
Mezara elleriyle indirir. Aylarca geceleri babasının kabri başında yatar.
Nasıl demişti Can Yücel Baba da, “Açıldı nefesim, fikrim, can evim.
Hayatta ben en çok babamı sevdim.”
Evlat da gerçekten “en çok babasını sevmiştir” yarım asrı geçen ömründe…
xxxx
Bitiriyoruz…
Bu öyküyü dinlediğimde “Babam ve Oğlum” filmini anımsadım.
Filmden unutamadığım repliklerinden biriyle;
“Evlatlar, babalarını hep hatırlamak istedikleri gibi hatırlarlar…”

Yorum Yazın

Facebook Yorum

ATİLLA KÖPRÜLÜOĞLU

    iletişime geç

    ATİLLA KÖPRÜLÜOĞLU

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    ESAT ERÇETİNGÖZ
    ESAT ERÇETİNGÖZ Şarkıcı Ege'den Ayvalık'a anlamlı jest
    ATİLLA KÖPRÜLÜOĞLU
    ATİLLA KÖPRÜLÜOĞLU Ayvalık 20.Zeytin Hasat ve Turizm Festivali'nin ardından... "Şiir, zeytin, Ayvalık"
    AVNİ ERBOY
    AVNİ ERBOY Bu hesap çözülür mü?
    ERDOGAN ARIPINAR
    ERDOGAN ARIPINAR Derneklerin yönetimi değişince, yöntemleri ne olmalı?
    Prof. Dr. YAVUZ TAŞKIRAN
    Prof. Dr. YAVUZ TAŞKIRAN Sporda tekno-ergonomi
    SEVGİ MOLVA
    SEVGİ MOLVA Zeytin ağacıma dokunma
    BEDRİ CUMHUR DOĞU
    BEDRİ CUMHUR DOĞU Karşıyaka Körfezi’nde Dalgalanan Bayrak
    YILMAZ DURMAZ
    YILMAZ DURMAZ İktidarın yolu
    SEZGİ KAYA
    SEZGİ KAYA Dönemin en ünlü yazarlarından: Virginia Woolf
    SİNAN GENÇ
    SİNAN GENÇ Ataları düşman değil, kardeşmiş
    CAN BARHAN
    CAN BARHAN Jose Mourinho'yu uyarmak lazım
    OKAN YÜKSEL
    OKAN YÜKSEL Göztepe'nin koca kaptanı Gürsel Aksel
    FİRDEVS TUNÇAY
    FİRDEVS TUNÇAY Bakü'de bir Karşıyaka sevdalısı
    Prof. Dr. YÜCEL OCAK
    Prof. Dr. YÜCEL OCAK Kirli düşüncelerinizi ve ellerinizi futbolun üzerinden çekin
    Dr. ŞABAN ACARBAY
    Dr. ŞABAN ACARBAY Antrenörler ve yorgunluğun giderilmesi
    Prof. Dr. SEYHAN HASIRCI
    Prof. Dr. SEYHAN HASIRCI Futbolun ve futbolcunun kirli yüzü
    MUSTAFA YILMAZ
    MUSTAFA YILMAZ Halka ucuz gıda için...
    TEOMAN GÜRAY
    TEOMAN GÜRAY Bir kıvılcım yakmak
    EBRU DIVRAK
    EBRU DIVRAK Sonra ne oldu?
    Prof. Dr. İLKER GÜL
    Prof. Dr. İLKER GÜL Vatan, Millet, Sakarya gazı...
    Prof. Dr. BİLGE DONUK
    Prof. Dr. BİLGE DONUK Pandemi Döneminde Çocuk ve Spor
    MERT ERBOY
    MERT ERBOY Kaf Kaf maç sonu çekilir!
    Dr. HAKAN TARTAN
    Dr. HAKAN TARTAN Bir insanlık abidesi Kemal Baysak
    ERDAL İZGİ
    ERDAL İZGİ İki bin onsekiz
    TUNÇ AFŞAR
    TUNÇ AFŞAR Yeniden yapılanma
    Kimse Duymasın
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Kimse Duymasın 2020 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle