İzmir de nisan esintileri

Cuma günü Türk Polis Teşkilatının kuruluşunun 175’nci yıldönümünü yaşanılan olağanüstü durum ve alınmış, sağlık tedbirleri nedeniyle sosyal medya üzerinden kutladık. Türkiye’de emniyetçiliğin ve sivil güvenlik yapılanmasının güçlendirilmesini ve modernleştirilmesini, eskiye dayanan kısa süreli bir İçişleri Bakanlığı mensubu da olmam nedeniyle en çok isteyenlerden ve yakından izleyenlerden birisiyim. Bu nedenle Emniyet Teşkilatımızla ilgili gelişmeleri daima yakından izlerim. Yıllar önce; Aile Dostumuz ve İzmir Emniyet Müdürü Merhum Rüştü Ünsal’ın ve yardımcısı Yılmaz Sezgin’in özel istekleri üzerine İzmir Ballı kuyu Selvili Mescit Polis Şehitliğinde yatan kahraman polislerimizle ilgili tarihsel bir araştırma yapmıştım. İzmir’in işgali ve kurtuluşu sırasında şehit düşen kahraman polislerimizle ilgili var olan “efsaneleşmiş fedakarlık öyküleri”, Rüştü Ünsal Müdürümüzü de Yılmaz Sezgin Müdürümüzü de ağlatacak kadar duygulandırmıştı. O yıllar da Ben İzmir Belediyesi Protokol ve Halkla İlişkiler Müdürüydüm. Ballıkuyu Selvili Mescit Polis Şehitliğini, mimari dizaynı anlamında yeni baştan ele almış ve anlamına uygun olarak yenilemiştik. Bu konuda ve İzmir’de ki tüm polis şehitlikleri konusunda Halil Tataş Müdürümüz de çok hassastı. 80’li yıllardaki girişimlerimizle, sadece Polis Günlerinde değil, tüm Milli bayram günlerinde de bu şehitlikte çelenk koyma törenleri yapılmasını sağlamıştık. Bu nedenle; İzmir Emniyet Müdürlüğünün bu yıl ki 175’nci yılın törensiz kutlamalarında bile bu şehitliği unutmamış olmasını ve gıyaben de olsa anmalarını takdirle karşıladım. Teşekkürler ediyorum. Allah yitirdiğimiz Emniyet görevlilerinden ve polis Şehitlerimizden rahmetini esirgemesin. Mekanları cennet olsun. Osmanlı’dan günümüze ecdat yadigarı Türk Polis Teşkilatımızın modernleşme anlamında son yıllarda ulaştığı noktayla bir kez daha gurur duyuyorum. Koyu lacivert giysileri içinde çağdaş görünümlü genç bay ve bayan polislerimizi görünce duygulanıyorum. Yitirdiğim polis arkadaşlarım aklıma geliyor. En çok ta Gaffar Okkan kardeşimi düşünüyorum. Seksenli yıllarda İzmir Protokol ve Halkla İlişkiler Müdürüydüm. Polis Yıldönümü törenlerini bizzat kürsüye çıkıp ben sunardım. 38 yıl önce 10 Nisan 1982 günü Sabahı, Cumhuriyet Meydanı’nda ki “İzmir Polis Yıldönümü töreni” sırasında İstanbul’dan İzmir’e Samsun Gemisi ile gelirken Çanakkale açıklarında gemi içinde hayata veda eden Turan Güneş’i İzmir’e getiren Samsun Vapuru’nun, Bando’nun çaldığı saygı marşı ile törene katılan binlerce kişinin gözyaşları içinde Kıbrıs Kahramanı da olan başarılı Dışişleri Bakanı Turan Güneş’i selamlayışlarını hiç unutamam. O yıllarda İzmir Emniyetinde efsaneleşmiş, oldukça başarılı bir kadro vardı. Aklımda kalan isimler ; Yılmaz Sezgin, Yılmaz Tekin, Erdinç Sağdıç, İsmet Türe, Orhan Okur, Galip Kışla, Gaffar Okkan, Mehmet Emin Körpe, Mustafa Can, Azmi Hepengür, Necati Özkuşçu, İdris Pala, Rahim Çalışkan, Abdullah Karaazbak, Halit Berberoğlu, Bülent Erol ve diğerleri… müthiş bir birlikteliğimiz vardı. Sık sık buluşur yemek yerdik. Kamil Acun, Yılmaz Çapın, Halil Tataş ile Hüseyin Çapkın başka illerde görevliydiler ama onlar da İzmir’den hiç kopmazlardı. Ege Ordu Protokol Müdürü Albay Erdal Ersalman’dı. Nato Protokol Müdürü Albay Turgut Düzkan’dı. Vilayet Protokol’dan Altan Süer , Önder Çürükoğlu ve Emel Şarman ayrıca Garnizonda görevli çeşitli komutanların yaverleriyle çok anlamlı birlikteliklerimiz vardı. Ben Emniyet Teşkilatında görev yapmanın zorluklarını iyi bilenlerdenim. İzmir’in tek Kent Ormanı olan Bayraklı-Turan-Bornova sırtlarında ki, Başkanı olduğum İzmir Atatürk Ormanı’nda Ağaçlandırma faaliyetlerimiz sürüyor. Virus felaketi olmadan önce Kasım ayında, İzmir Polis Emeklileri’nin Başkanı, eski Emniyet Müdürü Erdinç Sağdıç kardeşimle birlikte 175 adet çukur kazdırttık ve Şehitlerimizin anılarına 175 tane fidan dikmiştik. Bu sıkıntılı günleri iyiliklerle atlattıktan sonra şehit polislerimiz için daha etkin ve daha katılımlı ağaçlandırma çalışmaları yapacağız. Tanımış olmakla her zaman onur ve gurur duyduğum, İzmir’e her gelişinde kendisine rehberlik yaptığım duayen işadamı Sakıp Sabancı’yı da Cuma günü sosyal medya üzerinden 16’ncı Ölüm Yıldönümünde andık. Sakıp Bey’in de İzmir’e olan sevgisini ve vefakar hizmetlerini hatırlayarak rahmetle yad ediyorum. Prof. Dr. Turan Güneş’i 38’nci, Spor ve İş Dünyasının önemli İzmirlisi, Altay’lı Lejyoner Başkan Rıdvan Burteçin’i de 20’nci ölüm yıl gününde ve Dünyaca ünlü Moda Sanatçımız Esin Yılmaz’ı sosyal medya üzerinden andık. Ahmet Piriştina’yı, Şükrü Paksoylu’yu ve Atilla Akerdem’i de yad ettik. Evlerimizden çıkamadığımız bu zorunlu karantina günlerinde; gerek sosyal medya üzerinden, gerekse canlı performan olarak; Sporun, Kültürün, Hukukun ve siyasetin farklı kesimlerinden dostlarla güzel ve anlamlı “dinlence sohbetleri” yapıyoruz. Tabii ard arda gelen virus belası ile ilgili yaygın vaka haberlerine ve kayıplarımıza çok üzülüyoruz. Bu kriz günlerinden sonra, dileriz ki; İzmir’le ilgili herkesin birlik, beraberlik, dostluk, sevgi ve barış konusunda, “tüm demokratik sivil kitle örgütlerinin” özellikle “İzmir’in tüm spor kulüplerinin” kollektif başarıları için, hepsini birleştirecek bir “Mazhar Zorlu formülüne” ihtiyaç var. Önümüzdeki hafta, 6’ncı hasret yılında Devlet Planlama ve Bankacılık Duayeni Birol Yüksel’i, 18’nci hasret yılında Efsane Yönetici Nazım Kayakıran’ı, 11’nci hasret yılında Möblesan’ın kurucusu Ümit Erhan’ı, 18 Nisan Cumartesi günü sosyal medya konferans iletişimi ile 18 Nisan 1973 günü 88 yaşında İzmir’de yitirdiğimiz, müstesna ve efsane İzmirli, Asırlık Altınordu ile 73 yıllık “İzmir İl Fakirlerine Yardım Derneği”nin ilk kurucu Başkanı ve onlarca hayır ve hizmet cemiyetlerinin kurucusu, Türkiye’nin ilk milli ve yerli sanayicilerinden Eczacıbaşı Süleyman Ferit Bey’i 48’nci hasrtet yıldönümünde yad edeceğiz. 17 Nisan Cuma Günü, İzmir Basınının ve İzmir İletişim-Medya dünyasının çok sevilen isimlerinden genç yaşta yitirdiğimiz Gazeteci - Yazar Aytaç Nalçacı Sefiloğlu kardeşimizi de, 20’nci hasret yılında sosyal medya üzerinden anacağız. Maalesef bu yıl Narlıdere Sahil Mezarlığında buluşamayacağız. Ayrıca; yine 17 Nisan günü Köy Enstitülerinin yıldönümünü de yad edeceğiz. İzmir’le ilgili daha yazabileceğim ve sizlerle paylaşabileceğim çok seveceğiniz konu var ancak bana ayrılan köşe bu kadar. Hepinize sağlıklı ve başarılı günler geçirmenizi diliyorum.