Bugün 20 Haziran. Sayılı günler çabuk geçiyor. Ramazan’ın 15. gününü idrak edeceğiz. Ben tam 35 yıldan beri her Ramazan’ın 15’nci gününü Manisa’da Ulu Park’ta, Ege’nin her tarafından gelen, toplumun her kesiminden olan, bazıları üst düzey protokol mensubu olan çok sevdiğim dostlarımla geçirirdim. Yarın herhalde ilk kez Manisa’ya gidemeyeceğim. Manisa’da ki, “Geleneksel 15’nci gün iftarlarının” kahramanlarından Tarık Almış Ağabeyimizi, iki hafta önce, Manisa’nın efsane Belediye Başkanı Ertuğrul Dayıoğlu’nu ise 50 gün önce kaybettik. Toprağa verdik. Hayırsever İşadamı Tarık Almış ile Ertuğrul Dayıoğlu, her ikisi de Benim yarım asırlık kadim dostlarımdı. Onların öncülüğünde her yıl dostlarımla Manisa Ulu Park’ta buluşur ve onlarla neredeyse sahura kadar sohbet ederdik. Manisa’nın 15’nci gün iftarlarının, öncü ve önder organizatörü ve ev sahibi olan, Ulu Park’ın işletmecisi ve efsane futbol yıldızı Sabahattin Kayhan ile Tarık Almış’ın evlatları, el ele vererek, “15’nci gün iftar gecelerini” sürdürmekte kararlılar. Sabahattin Kayhan Dostum aradı ve davet etti. Ancak Ben herhalde, henüz unutamadığım taze acılarım nedeniyle bu yıl Manisa’ya gidemeyeceğim. 21 Haziran Salı günü ise; Karşıyaka’da çok önemli bir heyecan daha yaşayacağız. Türk futbolunun İzmir Karşıyaka’lı efsane spor adamı Altınordu’da da futbol oynamış “Karşıyaka’lı Gode Cengiz’i” yani Cengiz Kocatoros’u 31’nci ölüm yıldönümünde anacağız. 31 yıl önce 21 Haziran 1985 günü, güneş çarpması sonucunda beyin kanamasından yaşama veda eden Ceniz Kocatoros; Efendiliğiyle, herkesle olan sıcak ve samimi dostluğuyla, iyilikseverliğiyle, yardımseverliğiyle, paylaşımcılığıyla ve en önemlisi kendisine özgü futbol tekniği ve sporculuk kalitesiyle herkesin, hepimizin gönlünü kazanmıştı. Gerçekten <efsane bir spor adamı> olan <Gode> lakaplı Cengiz Kocatoros’u, 21 Haziran Salı günü, Saat: 11.30’da Karşıyaka, Soğukkuyu’da ki Kabrinin başında anacağız. Aynı gün; Cengiz Kocatoros ile birlikte 25 Haziran 2003 günü yitirdiğimiz, <Karga> ya da <Tahta Bacak> lakaplı, K.S.K.’nin efsane futbol yıldızlarından Bulut Erk’i de, 13’ncü ölüm yıldönümünde anacağız. 21 Haziran Salı günü, Saat: 11.30’da her iki spor adamımız için Karşıyaka Soğukkuyu’da olacağız. 21 Haziran’ın bir özelliği de 2010 yılında ölen Duayen Gazeteci – Yazar İlhan Selçuk’un 6’ncı ölüm yıl günü olmasıdır. Ayrıca; ciğerlerinden rahatsız olmasına rağmen sürekli rahatsız edilen ve yeniden tutuklanacağı öğrenilen, düşün Adamı, yazar ve şair Nazım Hikmet Ran, sevenleri tarafından ölüm tarihi olan 1963 yılına kadar, tam 12 yıl, bir daha dönmemek üzere 1951’in 21 Haziran’ında İstanbul Trabya’dan, boğaz’ın ortasından bir gemiye bindirilerek yurt dışına kaçırtıldı. 24 Haziran Cuma günü ise; Saat: 16.30’da, K.S.K. Yelken Tesislerinde, 90’ncu yıldönümünde Yüce Atatürk’ün, Cumhuriyet tarihinde ilk kez, sadece “Karşıyaka Spor Kulübü”nü, “Devlet Başkanı ünvanı” ile hem de 90 yıl önce, 24 Haziran 1926 günü resmen ziyaret etmesini kutlayacağız. İlgi duyan herkesi etkinliklerimize bekliyoruz. Gerçek anlamda bir dayanışma, kaynaşma, paylaşma, bereket ve bolluk ayı olan kutsal Ramazan ayında sosyal birlikteliklerimiz sayesinde, <kültürel ve sanatsal anlamda>, “otantik özlü, örf ve adetlerimizi canlandıran” etkinlikler yaşıyoruz. Bu nedenle “ramazan ayı” ve “ramazan kavramı” bir kültür olgusudur. İzmir’de geçen eski Ramazan günlerinin tadını ve neşesini hep hatırlarım. Buldanlı Bezzaz Hacı Hüseyin Efendinin kerimesi olan, Anneannem Ayşe (Cansoy) Hanım’ın evi, Altınpark Faikpaşa Mahallesindeydi. Sokağında Emir Sultan Türbesi vardı. Ailece Ramazanları o muhitte geçirirdik. İzmir’in ünlü aileleri bu civardaki bahçeli köşk ve konaklarda otururlardı. Altınpark - Namazgah- Mezarlıkbaşı – Tilkilik – Hatuniye – Dönertaş – Agora - İkiçeşmelik gibi semtler bütününden oluşan bu bölgenin en önemli caddesi Basmane’den İkiçeşmelik’e ve İkiçeşmelik’ten Kemeraltını da içine alarak Konak’a varan ünlü Anafartalar Caddesiydi. Ramazan Aylarında bu semtlerde geceyle gündüz birlikte yaşanırdı. Bölgenin ileri gelenleri her Ramazan öncesinde ve Bayram Arifesinde tespit ettikleri fakir-fukara’nın kilerlerini çok önceden doldurturlardı. Kemeraltı civarındaki; Gıda Çarşısı’nın- Halimağa Çarşısı’nın - Tuhafiyeciler ve Konfeksiyoncular Çarşıları’nın - İpekpazarı’nın – Manifaturacıların - Mantocuların ve Şadırvanaltı Çarşısı’nın, Mimar Kemalettin Çarşısı’nın ileri gelenlerinin, 1947 yılında kurdukları ve şimdilerde benim Başkanı olduğum; 69 yıllık “İzmir İl Fakirlerine Yardım Derneği” (İZFAK)’ın (Tel: 0232 464 35 75) marifetiyle; fakir – fukara, Ramazan süresince yedirilir içirilir ve giydirilirdi. Geride bıraktığımız Cuma günü, geleneksel <İzmirliler Mevlidi> ni de okutarak, kurucularını, yöneticilerini ve bağışçılarını yad eden, İzmire hizmet eden değerlerimizi “Kuran, Yasin ve dualarla” hatırlayan, İzfak’ın katkılarıyla 69 yıl önce kurulan İftar sofralarının fiyakasından geçilmezdi. Normal bir ailenin bile sofrasında; iki çeşit zeytin, iki çeşit peynir, reçeller, marmelatlar, ballar, pastırma - sucuk, hurma, iç ceviz, kuru kayısı ve erik gibi iftariyelikler, iki çeşit zeytinyağlı yemek, mutlaka etli bir yemek, harika bir Ramazan Çorbası, börek çeşitleri, baklava çeşitleri, tulumba tatlısı ya da sütlü güllaç tatlısı hoşaf ya da komposto gibi serinleticiler eksik olmazdı. Herkes refah ve huzur içinde ramazanını geçirirdi. Eski İnsanlar gül gibi geçinilsin diye sofralarından gül reçelini, tatlı tatlı konuşulsun diye bal’ı, tahini ve pekmezi eksik etmezlerdi.. Teravi Namazından çıkışta muhitin ileri gelenleri tepsi içinde cemaate Akide Şekeri dağıtırlardı. Akide şekerinin anlamı o günkü akidin tamamlandığını belirtmekti. Teraviden sonra Ramazan Geceleri en güzel şekliyle yaşanırdı. Kahve ve çay bolca tüketilirdi. Zerde’ler, aşureler, güllaç’lar yenir, evlerde el emeğiyle yapılmış şerbetler, şıralar, limonatalar içilirdi. Kıraathanelerde Nargileler içilirdi. Çocuklar için hokkabaz ve karagöz eğlenceleri mevcuttu. Konak’ta ki şimdiki Ordu Evi’nin olduğu yerde Rahmetli Necdet Tepegöz’ün Öz Babası olan Yanya’lı Recep’in sahibi olduğu İsmet Gazinosu vardı. İsmet Gazinosu’nda; İstanbul’dan gelen Dümbüllü İsmail Efendi’nin Orta Oyunu Grubu ile Hafız Burhan ve İlahi Korosu, yerli fasıl gruplarının da iştirakiyle sahur’a kadar kantolu ramazan geceleri tertiplerlerdi. Gür sesli Hafız Burhan Efendi’nin söylediği gazellerin Karşıyaka sahillerinden bile duyulduğu söylenirdi. Benzeri eğlenceler bazen Karataş’ta ,Eşrefpaşa’da, Değirmendağı’nda ve özellikle Altınpark’ta tekrarlanırdı. Günümüzde de, İzmiri Sevenler Platformu (İZSEV) ile İzmir Kahveciler Odası olarak eski Ramazanları çeşitli kahvelerde yaşatıyoruz. Ramazandan sonra 5 Temmuz Salı’dan itibaren hep birlikte Ramazan (Şeker) Bayramını idrak edeceğiz. Şayet halimiz vaktimiz yerindeyse; karnımız iyi doyuyorsa; hali vakti yerinde olmayan fakir - fukarayı mutlaka düşünelim. Kişi başına bu yıl en az -15 TL- olan Fitre’mizi mutlaka verelim. Zekatımızı ödeyelim. Bağış ve yardım yapma konusunda; 45 yıldan beri yönetiminde bulunduğum 69 yıldır doğru ve dürüst çalışan “kamu yararına”, ecdat yadigarı derneğimiz, İZFAK’ın Ziraat Bankası Kıbrıs Şehitleri Şubesi 38158021 - 5003 No’lu Hesabına ve <İban: TR390001001523381580215003> bilgisine yönelmenizi tavsiye ediyorum. Az çok demeden bağış yapınız. Özellikle İzmir’de yaşayan, İzmir’li mağdurları, muhtaçları sevindiriniz. Açların , yoksulların ve işsizlerin yürekler acısı durumlarını unutmayalım. Türkiye’mizde açlık sınırında 28 Milyon yurttaşımız yoksul yaşıyor. Fakiri fukarayı Ramazan süresince mutlaka koruyalım, kollayalım. Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in dediği gibi; “Merhamet Etmeyene Merhamet olunmaz…” Sevmek Yardım Etmektir... Sevelim , sevilelim ve sevindirelim...Hepinize; barış, mutluluk ve esenlik içinde geçireceğiniz mutlu bir Ramazan diliyorum. Sevgi ve dostlukla kalınız.
Yorum Yazın
Facebook Yorum