MENU
  • YAŞAM-TURİZM
  • ALIŞVERİŞ
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • ETKİNLİK TAKVİMİ
  • RÖPORTAJLAR
  • GAZETE MANŞETLERİ
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
Kimse Duymasın
DOLAR34.0692
EURO37.7489
GR ALTIN2730.4
ÇEYREK4491.1
İzmir
Kimse Duymasın
Kimse Duymasın
  • GÜNCEL
  • MEDYA
  • SAĞLIK
  • MAGAZİN
  • TEKNOLOJİ
  • KÜLTÜR-SANAT
  • SPOR
  • EĞİTİM
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • ÇEVRE
Kapat

Spor nedir, ne değildir?

Ana SayfaYazarlarProf. Dr. SEYHAN HASIRCI
07 Şubat, 2022, Pazartesi 11:06 622
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Spor nedir, ne değildir?

Bugünlerde sürmekte olan Pekin 2022 Kış Olimpiyat Oyunlarını ve kuşkusuz Tokyo 2021 Yaz Olimpiyat Oyunlarını izledikten ve daha da ilginç olanı, Sporun günümüzde ulaştığı noktayı gördükten sonra, Sporun ulaştığı bu noktada söylenecek çok şey olduğunun farkına vardım.

Değerli bilim insanı Prof. Dr. Kurthan Fişek Hocamı burada rahmetle anarak, yıllar önce aramızda geçen güzel bir sohbeti ve onun spora olan bakış açısını siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum! Kurthan Hocam, 2000 yılı başlarında Celal Bayar Üniversitesi Spor Yüksek Okulumuzda organize ettiğim ve sekreterliğini yüklendiğim Spor ve Medya adlı Sempozyuma davet ettiğimde; şakayla başlayan konuşmamız daha sonra ciddi boyutlara ulaşan iyi bir tartışma ve bilgi paylaşımına dönmüştü.

Kurthan Hoca; Spora, daha geniş bir bakış açısıyla, tarihsel gelişimine bakarak; ilk sporların, aynı zamanda insanlık tarihinin ilk devletleri olan Eski Mısır ve Babil’de, bundan 5-6 bin yıl önce, bir tür «beceri yarıştırma» oyunu olarak ortaya çıktığını, Sporun kökenleri ve tarih mirası açısından geçerli, ama, olayın bugün ulaştığı gelişkinlik düzeyi açısından son derece yetersiz olduğunu ve ilk insansı yaratıkların itişip kakışmasından, çocukların alt alta, üst üste boğuşmalarından esinlenen «güreş» sporunun ilk çıktığı yıllarda, belki de o gün bir oyun olduğunu, ancak, gücün simgesi olarak algılandığını anlattı.

Ve daha sonra avlanarak geçimlerini sağlayan ilk insanların 50 bin yıl önce «var oluş becerisi» olarak geliştirdikleri «okçuluk», İ.Ö. 3000 yılının Mısır’ında, belki soyluları çok eğlendirmiş, oyalamış, Nil sularının ne zaman baskın vereceğini düşünmek gibi tatsız kaygılardan uzaklaştırmıştı.

Ama, bugün durum çok farklı… Bir kere, tarihin ilk sporlarının tarihin ilk devletlerinde yapıldığı düşünülürse, sporun, hem günümüz dünyasının en önemli, hem de en eski toplumsal kurumlarından biri olduğunu görmekteyiz.

Dahası, «insan yapısı» kurumlar içinde, dünya barışıyla kendisini en çok özdeşleştirmiş olmasıdır. Dahası da var. «Spor sanayii» denilen çağcıl olay, maç biletiyle, malzeme satışlarıyla, yalnızca Amerika’da yıllık cirosu 130 milyar doları bulan dev bir iş kolu olmuştur.

Bu sanayinin işçileri, yani sporcularsa, geçimlerini sağlamak için herhangi bir meslek sahibi gibi günde 10-12 saat çalışmak zorunda olduklarını düşündüğümüzde, bu insanların «Beyin ve kastan oluşan hassas bir makine, vücudunu araç olarak kullanan bir teknisyen, bir bilim adamı» olarak karşımıza çıktığını rahatlıkla görebilmeliyiz!

Böylesine bir ortam ve biçimde yapılan sporun «oyun ve eğlence» olmadığı kesinkes ortadadır. Hele sporcu açısından «oyalanma ve işten uzaklaşma» hiç değil… Tam aksine, işin ta kendisi olduğunu rahatlıkla görebilmekteyiz.

Değerli hocam Kurthan Fişek, arada bir soluklanarak anlatıyordu; Desport, yani Sporun; Disport sözcüklerinden türetilen, en kestirme sözlük tanımıyla, başlangıçta «oyun, oyalanma, eğlenme ve işten uzaklaşma» anlamına geldiğini ifade ederek devam etti.

Sporun kimine göre; «İnsanın doğasında bulunan saldırganlık için sağlıklı ve barışçı bir emniyet supabı, saldırganlık güdüsünü denetim altına alan uygun bir ‘dostça rekabet’ ortamı, savaşın da barışçı ikamesidir.» Özellikle Konrad Lorenz («Saldırganlık Üstüne») tarafından geliştirilen bu tanımın en büyük yanlışı, saldırganlığı insanın mayasında bulunan, doğuştan gelen güdüsel bir davranış olarak görmesidir. 

Bir başkasına göre; spor, «kişinin ruh ve beden sağlığını güvence altına alan, onun topluma uyumunu sağlayan, günlük hayatın gerginlik ve sürtüşmelerini masseden bir araçtır»,  Mısırlı prens ve soyluların eğlenmek için spor yaptıkları İ.Ö. 3000’lerde, hatta soylu İngiliz ailelerinin çocuklarını disiplin altına alındıkları on-dokuzuncu yüzyıl okullarında belki geçerliydi bu… 

Bir başka tanımı ve en tehlikelisi,  Sporu, «yurtsever, hiyerarşik ve otoriter bir devlet eliyle ulusal birliği örgütleyen bir eğitim aracı» olarak gören Ludwig Jahn (1810), «kitle sporunun para-militer değeri konusunda iktidardaki seçkinleri inandırmak» ödevini üstlenen modern olimpiyat oyunlarının kurucusu Baron Pierre de Coubertin, bu akımın tipik temsilcileridir.

Dördüncü tanımında, spor, bir yandan «kitlelerin afyonu», beri yandan «suspansuvarlı milliyetçiliktir». Kapitalizmin giderek yoğunlaşan bunalımıyla sporun giderek konu olduğu kitlesel ilgi arasındaki ters orantıya dayanır bu görüş… Francisco Franco’nun Bernabeau stadı için «Bana 150 bin kişilik bir uyku tulumu yapın», Antonio Salazar’ın «Portekiz’i kırk yıl süreyle 3F, Fiesta (şölen), Fadima (örgütlü din) ve Futbolla yönettim» türünden sözler de bu gözleme «kanıt» olarak gösterilir. Bu görüşü savunanların gözden kaçırdıkları ya da görmezlikten geldikleri konu, sporun, ilk insanlardan bu yana nasıl olup da tüm toplumlarda, tüm insanlar tarafından eş ölçüde ilgi gördüğüdür diyen Kurthan Hoca.

Son bir tanıma göre spor, (bir bakıma, öteki dört tanımın sentezi niteliğinde olduğu için, hem en kapsayıcı, hem de eleştiriye en az açık olanıdır). Bu tanıma göre spor, «oyunla yarışmayı birleştiren, bedensel yetenekleri daha fazla olduğu için kazananları öldüllendiren, üst düzeyde oyun, mücadele ve ağır kas çalışması gerektirdiği için, sürekli ve yoğun çabayı zorunlu kılan bir uğraşıdır.»

Bu tanımın tek eksiği, sporu sporcunun fizyolojik yapısıyla sınırlı tutması, olayın bireyleri çok aşan toplumsal boyutunu gözden kaçırmasıdır. Aslına bakılırsa, «körün fili tanımlamasına» benziyor bu yaklaşımlar. Sporda kuşkusuz «mücadele ve rekabet» var.

Dünyanın kimi ülkesinde târih boyunca «kitlelerin afyonu» ya da «savaşa hazırlık kursu» olarak kullanıldığı açık. Üstün bedensel yetenekler gerektirdiği de doğru. Ama, tek başlarına alındıklarında, «spor» olgusunun olduğu gibi algılanması mümkün değil… «Spor nedir?» sorusuna sağlıklı bir yanıt getirebilmek için, işe başından, sporun temelde neyi temsil ettiğini bilmemiz gerektiğini anlatıyordu sevgili Kurthan Hocam ve şimdi asıl soru bu olmalı: Spor Nedir ve Ne Değildir?

Bu sorunun cevabı kuşkusuz her kişiye göre farklı olabilir ama, daha önce de söylemiştim ve tekrar ediyorum; Olimpiyat Oyunları Uluslararası Olimpiyat Şirketi tarafından pazarlanan bir metaya mı dönüştü? Daha dün insan haklarını ihlal ettiği, Uygur Türklerine karşı kıyım yaptığı için eleştirilen Çin, bugün eleştiren ülkelerin tümünün sporcularının yarıştığı bir arenaya dönmedi mi?

Saygılarımla

Yorum Yazın

Facebook Yorum

Prof. Dr. SEYHAN HASIRCI

    iletişime geç

    Prof. Dr. SEYHAN HASIRCI

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    Prof. Dr. YÜCEL OCAK
    Prof. Dr. YÜCEL OCAK Derbide bir zavallı kişi
    ERDOGAN ARIPINAR
    ERDOGAN ARIPINAR Şikayetimiz var...
    Prof. Dr. YAVUZ TAŞKIRAN
    Prof. Dr. YAVUZ TAŞKIRAN Sporda bahis üzerine…
    ATİLLA KÖPRÜLÜOĞLU
    ATİLLA KÖPRÜLÜOĞLU İşte Refik Durbaş...
    ESAT ERÇETİNGÖZ
    ESAT ERÇETİNGÖZ Klaros Antik Kazı Alanı’nı gezdik
    AVNİ ERBOY
    AVNİ ERBOY Bazen bırakmamak mı gerekli?
    MERT ERBOY
    MERT ERBOY Sessiz Ev, Büyük Yük…
    SEVGİ MOLVA
    SEVGİ MOLVA Yapay ve İki Yüzlü Yapay ve İki Yüzlü
    BEDRİ CUMHUR DOĞU
    BEDRİ CUMHUR DOĞU Karşıyaka Körfezi’nde Dalgalanan Bayrak
    YILMAZ DURMAZ
    YILMAZ DURMAZ İktidarın yolu
    SEZGİ KAYA
    SEZGİ KAYA Dönemin en ünlü yazarlarından: Virginia Woolf
    SİNAN GENÇ
    SİNAN GENÇ Ataları düşman değil, kardeşmiş
    CAN BARHAN
    CAN BARHAN Jose Mourinho'yu uyarmak lazım
    OKAN YÜKSEL
    OKAN YÜKSEL Göztepe'nin koca kaptanı Gürsel Aksel
    FİRDEVS TUNÇAY
    FİRDEVS TUNÇAY Bakü'de bir Karşıyaka sevdalısı
    Dr. ŞABAN ACARBAY
    Dr. ŞABAN ACARBAY Antrenörler ve yorgunluğun giderilmesi
    Prof. Dr. SEYHAN HASIRCI
    Prof. Dr. SEYHAN HASIRCI Futbolun ve futbolcunun kirli yüzü
    MUSTAFA YILMAZ
    MUSTAFA YILMAZ Halka ucuz gıda için...
    TEOMAN GÜRAY
    TEOMAN GÜRAY Bir kıvılcım yakmak
    EBRU DIVRAK
    EBRU DIVRAK Sonra ne oldu?
    Prof. Dr. İLKER GÜL
    Prof. Dr. İLKER GÜL Vatan, Millet, Sakarya gazı...
    Prof. Dr. BİLGE DONUK
    Prof. Dr. BİLGE DONUK Pandemi Döneminde Çocuk ve Spor
    Dr. HAKAN TARTAN
    Dr. HAKAN TARTAN Bir insanlık abidesi Kemal Baysak
    ERDAL İZGİ
    ERDAL İZGİ İki bin onsekiz
    TUNÇ AFŞAR
    TUNÇ AFŞAR Yeniden yapılanma
    Kimse Duymasın
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Kimse Duymasın 2020 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle