MENU
  • YAŞAM-TURİZM
  • ALIŞVERİŞ
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • ETKİNLİK TAKVİMİ
  • RÖPORTAJLAR
  • GAZETE MANŞETLERİ
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
Kimse Duymasın
DOLAR34.0692
EURO37.7489
GR ALTIN2730.4
ÇEYREK4491.1
İzmir
Kimse Duymasın
Kimse Duymasın
  • GÜNCEL
  • MEDYA
  • SAĞLIK
  • MAGAZİN
  • TEKNOLOJİ
  • KÜLTÜR-SANAT
  • SPOR
  • EĞİTİM
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • ÇEVRE
Kapat

Türk mü, Osmanlı mı?

Ana SayfaYazarlarProf. Dr. YAVUZ TAŞKIRAN
20 Haziran, 2022, Pazartesi 08:18 556
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Türk mü, Osmanlı mı?

Baron Pierre de Coubertin, modern Olimpiyat Oyunlarının yeniden başlaması için gösterdiği çabaların içinde Osmanlı Devletine olan ziyaretinin de bulunduğu söylenir. O dönemde 2. Abdülhamit yönetimi bulunmaktadır. Selim Sırrı Bey, Mekteb-i Sultaniye’de Beden Eğitimi Öğretmeni olarak çalışmaktadır.
1907’deki gelişinde henüz 2. Meşrutiyet ilan edilmemiş olduğu için Olimpiyat Cemiyeti kurma girişimi başarılı olamamıştır. 1908’deki gelişmeler sonrası gerekli şartlar oluştuğu için Osmanlı Olimpiyat Cemiyeti kurulmuştur. Fakat bu aşamada hiç akla gelmeyen başka bir konu ortaya çıkmıştır: Selim Sırrı Bey, beklenenin aksine bu cemiyetin başkanı olamamıştır. Çünkü, devlet memurları cemiyetlere başkan olamıyorlardı.
Peki, Osmanlı Olimpiyat Cemiyeti olarak kurulan bu oluşumun Başkanı kimdir? Sıkı durun, hiç tahmin edemeyeceğiniz bir isim karşımıza çıkıyor. Ahmet İhsan Bey… Zamanın Servet-i Fünun isimli derginin hem sahibi hem de başyazarı olarak bu cemiyetin başkanı oluyor.
Aradan zaman geçiyor. Cumhuriyet ilân ediliyor. Seneye 100. yılını kutlayacağız. 1923’teki yeni yönetim ismi ile birlikte bu cemiyetin adı Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi olarak değişiyor. Osmanlı ismi kaldırılıyor, yerine Türkiye ve Milli sözcükleri konulup bugünkü kullanılan haline getiriliyor.
Bugünlerde, Türkiye mi, Turkey mi, Türk mü tartışmalarını izleyip okudukça, birden 100 yıl öncesine gittim. Bir kere, Osmanlı’dan geldiğimizi unutmayalım. Bir dakikada Osmanlıyı Türkiye ve Türk yaptık diye övünürken, 700 yıllık bir imparatorluğu nasıl görmezden geldik? Avrupa ve diğer ülkeler bir Türk’den söz ederlerken çoğu defa kırmızı fesli olanlardan söz ederler.
Kapalıçarşı’da hâlâ en çok satılan ürün fes’dir. Gerçi bunu da şapkaya çevirdik ama son senelerde şapkayı çoktan unuttuk gittik. Allahtan Süleyman Demirel’in Fötr Şapkası, Bülent Ecevit’in Kasketi vardı da eğer fotoğraflarını görürsek, onları bugünkü gençlere örnek olmaları açısından göstermeyi bir görev biliyoruz.
Osmanlıyı tanımlamak ya da eski Türkleri anlatmak için eğer kafanıza bir Fes koyar ve ortaya çıkarsanız sizi hemen “İşte bu kişi Türk’tür” diyeceklerdir. Ama takıntılarımızdan ya da başka şeylerden dolayı bazı giysilerimizi kullanmayı bıraktık. Görüntülere bakarak kimliklerimizin ortaya çıktığı günler geride kaldı.
“Türkiye” isminin kullanılmaya başlanması olumlu bir gelişmedir. Hemen her ülke kendi dili ile ismini açıklamayı yeğlemektedir. Ancak bir şirket isminde değişiklik yapma girişimi onun hissedarlarının alacağı bir karar mıdır acaba? Biz yine şunu hep aklımızda tutalım: Bizler, kökleri Osmanlı olan, adı Türkiye olan topraklarda yaşayan Türk’leriz…
Ülke adının anlaşılır ve bilinir şekilde yazılması ve söylenmesi önemlidir. Şahsen Osmanlı şeklinde anlaşılan “Ottoman” sözcüğü belki tanınırlık ve bir gerilim yaratması bakımından daha etkili bir ülke ismi olabilir miydi acaba?

Yorum Yazın

Facebook Yorum

Prof. Dr. YAVUZ TAŞKIRAN

    iletişime geç

    Prof. Dr. YAVUZ TAŞKIRAN

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    Prof. Dr. YAVUZ TAŞKIRAN
    Prof. Dr. YAVUZ TAŞKIRAN Sporda tekno-ergonomi
    ATİLLA KÖPRÜLÜOĞLU
    ATİLLA KÖPRÜLÜOĞLU Merhaba Balıkçı, merhaba...
    AVNİ ERBOY
    AVNİ ERBOY Akan su yosun tutmaz…
    ERDOGAN ARIPINAR
    ERDOGAN ARIPINAR Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nde neler oluyor?
    SEVGİ MOLVA
    SEVGİ MOLVA Zeytin ağacıma dokunma
    BEDRİ CUMHUR DOĞU
    BEDRİ CUMHUR DOĞU Karşıyaka Körfezi’nde Dalgalanan Bayrak
    ESAT ERÇETİNGÖZ
    ESAT ERÇETİNGÖZ Selçuk Efes Müzesini gezdim
    YILMAZ DURMAZ
    YILMAZ DURMAZ İktidarın yolu
    SEZGİ KAYA
    SEZGİ KAYA Dönemin en ünlü yazarlarından: Virginia Woolf
    SİNAN GENÇ
    SİNAN GENÇ Ataları düşman değil, kardeşmiş
    CAN BARHAN
    CAN BARHAN Jose Mourinho'yu uyarmak lazım
    OKAN YÜKSEL
    OKAN YÜKSEL Göztepe'nin koca kaptanı Gürsel Aksel
    FİRDEVS TUNÇAY
    FİRDEVS TUNÇAY Bakü'de bir Karşıyaka sevdalısı
    Prof. Dr. YÜCEL OCAK
    Prof. Dr. YÜCEL OCAK Kirli düşüncelerinizi ve ellerinizi futbolun üzerinden çekin
    Dr. ŞABAN ACARBAY
    Dr. ŞABAN ACARBAY Antrenörler ve yorgunluğun giderilmesi
    Prof. Dr. SEYHAN HASIRCI
    Prof. Dr. SEYHAN HASIRCI Futbolun ve futbolcunun kirli yüzü
    MUSTAFA YILMAZ
    MUSTAFA YILMAZ Halka ucuz gıda için...
    TEOMAN GÜRAY
    TEOMAN GÜRAY Bir kıvılcım yakmak
    EBRU DIVRAK
    EBRU DIVRAK Sonra ne oldu?
    Prof. Dr. İLKER GÜL
    Prof. Dr. İLKER GÜL Vatan, Millet, Sakarya gazı...
    Prof. Dr. BİLGE DONUK
    Prof. Dr. BİLGE DONUK Pandemi Döneminde Çocuk ve Spor
    MERT ERBOY
    MERT ERBOY Kaf Kaf maç sonu çekilir!
    Dr. HAKAN TARTAN
    Dr. HAKAN TARTAN Bir insanlık abidesi Kemal Baysak
    ERDAL İZGİ
    ERDAL İZGİ İki bin onsekiz
    TUNÇ AFŞAR
    TUNÇ AFŞAR Yeniden yapılanma
    Kimse Duymasın
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Kimse Duymasın 2020 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle