Çalışmak ve başarmak.
Durmamak ve devam etmek.
Daha büyük başarılara doğru, emin adımlarla…
Ve şımarmadan, yoldan çıkmadan!
Fair play ruhuyla, takım sevdası, forma aşkı. Arkadaşlık ruhu ile…
Elbette sevgi ve saygıyı unutmadan…
Kazandığında sevinmek, kaybettiğinde üzülmek… Ama asla yılmamak!
Sporda genel kanı bu olmalı.
Aslında sadece sporda değil yaşamın her notasında azim olduğunda “tuttuğunu koparır” hale gelmez mi, insanoğlu?
Şimdilerde tek yenilgi ile pes edenler, çalışmadan zirvede koltuk sahibi olmak isteyenler. Kazandığında da, ne olduğunu bilmeyenler ve geleceğini düşünmeyenler!
Unutmamalı ki; zaman hiç kimse için durmaz. Geçmiş mazi, gelecekse henüz şekillenmemiş bir diyardır. Şu an; elde ettiğin hediye, edemediğin de hırs ve azim olmalıdır ki, başarmaya odaklanmalısın!
“Ayağını yorganına göre uzat!” demiş atalarımız.
Al yorganı ayağına da, sakın üşüme anlamına getirenlere diyeceğimiz bir lafımız olmaz ama ana karakterde sözün anlamı şudur:
“Gelirine, maddi durumuna göre hareket et. Harcamalarını gelirine göre ayarla.”
Aslında “Kendi yağıyla kavrulmak” deyimiyle de eş değerdir.
Şimdi sen ayağını yorganına göre uzatmazsan ne olur?
Ne olacağını Altaylılara sorun!..
Geçmişte aynı hataları yapan Karşıyaka, Altınordu, Göztepe İzmir’den en yakın örnekler. Komşu ilin Süper Ligde yer alan Aydınspor, Manisaspor, Akhisarspor ve bugünkü Denizlispor’un durumunu gözler önüne getirin… Manisaspor bu yıl atağa kalktı ve BAL’a çıktı. İnşallah küllerinden yeniden doğar. Darısı Akhisarspor ve diğerlerinin başına…
Örnekler o kadar çok… “Yaz dostum, yaz” diyecek olursanız destan olup çıkar.
Şimdi önümüzde genel kurullar var. Üye ve taraftarların sadece “Şampiyonluk nidaları” atmak için tribünlere koşmalarının yanı sıra kötü günlerde de sorumluluk alma zamanı. “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” misali “Ben takımına aşığım” diyenlerden başlayıp, gönül bağı olanlara kadar herkesin, her kesimin, genel kurul öncesi de başını iki elinin arasına alarak “Sevdam için ne yapmalıyım?” diye düşünmeli…
Ya kent zenginleri?
Yaşadığı şehirden ekmeği geçtik, pasta yemeye devam edenler!
“Benim yedi sülalem buralı” diyenlerle, atalarının büyük hizmetler verdiğini anlatarak rant elde edenler!
Ya sadece “Doğma, büyüme…” öyküsünü her seferinde dilini dolayıp da bedava bilet peşinde koşanlar…
Veya sadece reklamını düşünüp, üç kuruşa milyonluk reklam yapanlar!
Biraz da hayrına iş yapın; kulübünüze destek olun.
Zor durumdaki hangi il, ilçe, şehir, kent, semt kulübü olursa olsun, genel kurullar öncesi vicdanınızın sesini dinleyin…
Tabi dinlemek isterseniz…
İrlandalı, ülkemizde pek tanınmayan yazar Laurence Sterne “Her şeyde vicdan sahibi olmayan kişiye hiçbir şeyde güvenme” demiş…
Doğru değil mi?
İsterseniz konuyu Victor Hugo’nun sözüyle kapatalım: “Vicdan, insanın içindeki tanrıdır.”
Ayrımcılığa ve eşitliğe karşı…
Turgutlu, bizim gençlik dönemimizdeki yerel adıyla Kasaba, kadın basketboluyla adını Türkiye’ye duyurdu. Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi play off finalinde, Süper Lig biletini azimle kovaladı, 2-0 geriye düşmesine karşın durumu 2-2’ye getirip seriyi 5. Maça taşıdı ama sonunu getiremedi…
Oysaki uzun süre kapıyı aralamış, içeriye girdi girecek derken rakibi ve ev sahibi Çanakkale Belediyespor’un yay dışındaki sayılarına engel olamayınca farkın kapanıp, geriye düşmesini, engelleyemedi. Tüm uğraşlara karşın farkı kapatamayınca da, sonunda üzülen taraf oldu…
Çanakkale Anafartalar Spor Salonundaki ilk iki maçı 70-59 ve 65-51 kaybeden Lidya Garden City Turgutlu Belediyespor Kadın Basketbol Takımı, evindeki 3. Maçı 73-51, 4. Maç 70-54 gibi farklı skorlarla alarak, seriyi 2-2 yaptı ve 5. Maça taşıyıp büyük moral kazandı.
Oldu olacak derken, olmadı… J&M Çanakkale Belediyespor 69-51 kazanıp şampiyonluğu ve Edremit Belediyesi Gürespor’dan sonra Süper Lige yükselen 2. Takım oldu.
Baştan sona takımı destekleyen ve hep yanında olan Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın yine tribünlerdeydi… Böyle kaybedilen maçların sonunda genelde yapıldığı gibi sırra kadem basmadı ve sahaya inerek oyuncularını kutladı.
“Devam edeceğiz” diyen Çetin Akın bakın neler söyledi:
“Ortaya koyduğunuz mücadele, inanç ve azimle bu kente büyük bir gurur ve heyecan yaşattınız. Kadına ve çocuğa yönelik şiddete, cinayete, ayrımcılığa ve eşitsizliğe karşı ses oldunuz. Bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki, doğru yoldayız. Kuruluş amacımızdan sapmadan, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Emeğinizle, cesaretinizle Turgutlu’muza ve Manisa'mıza yaşattığınız bu gurur için oyuncularımıza ve teknik ekibimize yürekten teşekkür ediyorum. Süper Lige yükselen J&M Çanakkale Belediyespor'u ayrıca tebrik ediyorum.”
Hasret kaldığımız spor aşkıyla, her zaman yürekten sporun yanında olan Çetin Akın gibi belediye başkanlarını avuçlarımızın içi kızarıncaya kadar alkışlamalıyız…
100. Yıl görkemli kutlanıyor…
Göztepe kadın voleyboldan sonra erkek basketbolda da bir üst lige yükselerek 100. Yılın kutlamalarını görkemli bir şekle soktu…
Kuruluşunun 100. Yılında voleybolda 20 sene sonra Sultanlar Ligi'ne çıkmayı başaran, bilardoda Türkiye şampiyonu olan, cimnastik, yelken ve hentbolda da büyük başarılara imza atan Göztepe futbol takımı Süper Ligde de taraftarının yüzünü güldürüyor. Bir ara futbolda Avrupa Kupası hayali bile kuran Göztepe şimdi de basketbolda mutlu sona ulaştı.
20 yıl aradan sonra basketbolda 2. Lige katılan Sarı Kırmızılılar, ilk yılında Türkiye Basketbol 2. Liginden Türkiye Basketbol Ligi’ne play offların bitimine bir hafta kala yükselmeyi başardı.
Demek isteyince 100. Yıllar Şampiyonluklarla da kutlanabiliyormuş…
Yorum Yazın
Facebook Yorum