Yaşasın Cumhuriyet

YAŞASIN CUMHURİYET

Cumhuriyetimizin 97’nci yıldönümünü kutlamaya, bu yıl 26 Ekim’den itibaren erken başlayacağız. İzmir’imizin her tarafını kırmızı beyaz yapmanın gayreti içindeyiz. İzmirliler evlerini, işyerlerini Türk Bayraklarıyla ve Atatürk resimleriyle süslesinler. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin içte ve dışta gerçekleştirdiği başarılı operasyonlar nedeniyle; hepimizde tüm Türkiye’de, özellikle İzmir’de önceki yıllardan daha çok coşku ve heyecan var. Herkes çocuklarına ve yakınlarına; Attila İlhan’ın, İlber Ortaylı’nın, Naim Babüroğlu’nun, Yılmaz Özdil’in, İpek Çalışlar’ın, Mevlüt Kaplan’ın ve İlker Başbuğ’un yeni çıkan “Atatürk Kitapları” ile “Ata’mızın “Nutuk” kitaplarını” armağan ediyorlar. Her şeye rağmen, 97’nci yılın Cumhuriyet coşkusunu daha iyi anlayarak ve daha iyi anlatarak kutlayacağız. Yüce Atatürk’ün “En Büyük Eserim dediği; “Cumhuriyet” kutlu ve mutlu olsun. Gerçek Bayram olsun. Evet; 29 Ekim 2020 Perşembe günü, Cumhuriyetimizin 97’nci yıldönümünü, bu yıl da etkinliklerle coşkuyla, inançla ve ısrarla yaşayacağız. Yaşatacağız, Atatürk’ümüze ve devrimlerine daha çok sahip çıkacağız. Bana ulaşan bilgi ve davetiyelerden, korravirus salgını pandami önlemlerine rağmen; sadece İzmir Büyükşehir kent hudutları ve ilçeleri dahilinde 26 – 29 Ekim 2020 günleri içinde, tamı tamına 98 Cumhuriyet etkinliği yaşanacak.
Ege’nin ve İzmir’in çeşitli yerlerinde fiziki ve sosyal mesafeli olunarak; Cumhuriyet baloları, konserler, paneller, konferanslar, sempozyumlar, ödül törenleri yaşanılmaya başlayacak. Atatürk ve Cumhuriyet içerikli kompozisyon, resim ve fotoğraf sergileri açılacak, İzmir ve Karşıyaka da ki Atatürk Müzeleri gezilebilecek. 28 Ekim Çarşamba günü öğlen saatlerinde Cumhuriyet Meydanı’nda ki; Gazi Heykeli’nin önünde yapılacak Atatürk’e saygı ve çelenk sunum töreniyle 97’nci yıl etkinliklelere resmen başlanılmış olacak.
Programlı İzmir İl etkinlikleri; İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İlçe Belediyelerimiz, İzmir’de ki resmi kurumlar, Demokratik Sivil Kitle Örgütleri Birliği (desiköb), Ulusal Birlik Platformu (Ubp), İzmir’i Sevenler Platformu Dernekleri (izsev), Ege Kültür Platformu Derneği (ekp), İzmir 68’liler Birliği Derneği, Atatürkçü Düşünce Dernekleri, Demokratik Sivil Kitle Örgütleri Birliği ile diğer Sivil Toplum Kuruluşları’nın hazırladıkları programlarda yer almış görkemli etkinliklerle sürecek… Ege’de ve İzmir’de bu yılda, “97’nci yılın şanına uygun” kutlamalar planlandı. Özellikle İlçe Belediyelerimiz, halkın sınırlı katılımları ile yaşanılacak olduça renkli 97’nci yıl sürprizleri düzenlediler. Bu yıl da; “Atatürk ve Cumhuriyet Kompozisyonu” ile “modern folklor, dans ve müzik gösterileri” olağanüstü Cumhuriyet yenilikleri olarak dikkatleri çekecek. Demokratik Sivil Toplum Örgütleri yine başarılı çalışmalar gerçekleştirecekler. Ben, yıl boyunca yaşanılan tüm ulusal kutlamaların içinde en çok “Cumhuriyet Kutlamaları”nı severim. Memur çocuğu olmam nedeniyle Annem ve Babamla dolaştığım Anadolu’nun pek çok yerinde bu heyecanı çok küçük yaşlardan itibaren coşkuyla yaşadım. Anadolu’nun en hücra kasabalarında bile mutlaka Cumhuriyet coşkusu yaşanırdı. Özellikle Karşıyaka’da l932 yılında Atatürk’ün de katıldığı ve halen var olan iskele karşısında ki efsanevi “Halk Evi”nde yaşanılmış Cumhuriyet şölenlerinden özellikle Benim bizzat tanık olduğum; “1957 yılından itibaren yaşanmışları” hiç unutamam.
Karşıyaka’nın Cumhuriyet Şölenlerinde; İzmir Valisi, Karşıyaka Kaymakamı (Nahiye Müdürü), Belediye Temsilcisi, Merkez Komutanı, Yazar Samim Kocagöz, Şair ve Yazar Şükran Kurdakul, Edebiyatçı ve düşün adamı Salah Birsel, Eğitimci Ahsen Gürtin, Dnt/Dr. Ali Halim Bayer, Ressam/Ruhiyatçı Macit Aray, Yönetici Sadi İplikçi, İmalatçı Durmuş Yaşar Kaptanoğlu, İttihatçı Mülkiyeli Tahir Bor ile Talat Muşkara, Eczacı Lütfü Krom, Eğitimci/Şair Nahit Ulvi Akgün, Eğitimci Asım Kültür ile İsmet Kültür Kardeşler, Edebiyatçı Tahsin Yaşamak, Şair Fuat Edip Baksı, Sosyoloğ Enver Daldal, Dr. Orhan Alpyörük, Ressam/ Şair/ Rehber Ali Fuat İçsel, Muharrir/Orman Yüksek Mühendisi Ziya Ali Cevat Bey, Diş Doktoru Zeki Kadri Akdoğan gibi düşün ve edebiyat önderleri çok güzel konuşmalar yapmışlardı. Karşıyaka’lı Öğretmenlerin oluşturduğu fasıl, folklör ve halk müziği grupları güne renk katmışlardı. Ben 66 yıldır nerede olursam olayım; gidebileceğim tüm Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına mutlaka giderim ve izlerim. Bu Yıl da; İzmir’li demokratik sivil kitle örgütlerinin hazırladıkları çeşitli etkinliklere Ünlü Müziksiyen Aziz Özen ve çok önemli sürpriz sanatçı dostlarım ile birlikte katılacağım ve eski nostaljik Cumhuriyet Kutlamalarını ve Atatürk Cumhuriyetini anlatacağım. 29 Ekim 20l9 Salı sabahı ise; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinliklerini; İzmir Kordonyolu’nda ve Cumhuriyet Meydanında yaşanılacak Resmi Geçit Törenlerini başımda, dede yadigarı kalpağımla izleyeceğim. Herkesin, tüm okuyucularımın bulundukları yerlerdeki kutlamalara mutlaka katılmalarını, izlemelerini ve “Cumhuriyet coşkusunu” keyifle yaşamaları diliyorum. Yüce Atatürk Cumhuriyetin Onuncu Yıldönümü törenlerinin hazırlıklarını 3 yıl öncesinden il ve ilçe kutlama komiteleri kurdurarak başlatmıştı. Cumhuriyetimizin Yüzüncü Yıldönümü Kutlamalarına da 3 yıl var. Bu yıl, 97’nci itibaren hepimiz, herkes Şanlı Cumhuriyetimizin yüzüncü yıldönümü hazırlıklarına başlamalıyız Herkese bu köşeden çağrı yapıyorum. Yerel Yönetimler ve demokratik sivil kitle örgütleri; Konak’ta, Karşıyaka’da, Bayraklı’da, Bornova’da, Güzelbahçe’de, Çiğli’de, Karabağlar’da, Aliağa’da, Menemen’de, Kültürpark’ta, Gündoğdu’da, Gaziemir’de, Buca’da, Çeşme’de, Narlıdere’de, Urla’da, Foça’da ve her yerde ki muhteşem programlı etkinlikleri izlesinler. Geleceğin etkinlikleri için şimdiden fikir üretsinler. Evlerimizi, işyerlerimizi Ay Yıldızlı, Şanlı Bayraklarımızla ve Atatürk resimleri ile donatalım. Düzenlenen ve duyuruları yapılan konferansları, panelleri, konser ve sergileri de mutlaka izleyelim. Panelistlerden ve konuşmacılardan yararlanalım...

Yüce Atatürk’ümüzü ve Devrim Kahramanlarını her zaman yaşatmalıyız. Hatırlamalıyız. Ruhları Şad olsun. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetimiz; cephede “milli zaferlerle”, diplomaside ise “barış anlaşmaları” ile İzmir’de “l923 İzmir İktisat Kongresi” ve diğer illerimizde ki benzeri etkinliklerle kazanılmış “yararlı bilgi ve birikimlerin” bizzat Atatürk tarafından değerlendirilmesinden sonra, şekillenmiş; tüm dünyaya örnek olmuş, “yepyeni bir “Ulus Devlet Modeli”dir. Cumhuriyet, büyük emek ve zorluklarla yaratılmıştır. Cumhuriyet’imizin 97 yıl önce kurulduğunda nasıl karşıtları olmuşsa, bugünde Atatürk’ün eseri olan Cumhuriyetimizi karalamaya çalışanlar ve “özellikle toprak bütünlüğümüzü bozma amaçlı “fetoculuk” ve “bölücülük” oyunlarıyla” ortaçağ karanlığına yeniden sürüklemek isteyenler vardır. Dış mihraklarla iş ve güç birliği yaparak Türkiye’mizi Osmanlı’nın son dönemlerindeki gibi “Hasta Adam” gibi göstermek isteyenler vardır. Bağımsızlığımıza ve bütünlüğümüze, “özellikle ekonomik egemenlik haklarımıza” kastedenler, çok açık olarak sinsice ve nankörce çalışmaktadırlar. Sınırlarımızda ve denizlerimizde provokasyonlar düzenlemektedirler. Kardeş ve dost ülkelerin üzerinden Türkiye’mizi yıpratmaya çalışmaktadırlar. Bunlara en güzel dersi, Devlet ve Halk olarak; “temeli kültür olan “Atatürk Cumhuriyetimize sahip çıkarak” ve sahip çıktığımızı davranışlarımızla yansıtarak vereceğiz. Her şeyimizi borçlu olduğumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Devletini, hiçbir güç amaçlarından saptıramaz. Çünkü “Atatürk’ün 93 yıl önce Büyük Söylevinin son günü olan 20 Ekim l927 ‘de yaptığı konuşmayla, Cumhuriyet’i ve Devlet’i emanet ettiği” gençlerimiz ve halkımız olup biten her şeyin farkındadırlar... Türkiye’de olup biten her şeyi yakından izleyen, işlerine geldiğinde en uyduruk meselelere gözlemci parlamenter gönderen “Amerika ve Avrupa Birliği”, nedense yurdumuzda ilgili yıllardır olup biten “terör olaylarını” ve “tüm insan hakları ihlallerini” görmemezlikten gelmiştir…
Türkiye’miz, laik demokrat, bağımsız bir Atatürk Cumhuriyeti’dir. Yüce Atatürk’ün sayesinde Türkiye’mizde tüm dini vecibeler özgür olarak yerine getirilmektedir. Cumhuriyetimizin 97’ncı yılında, yurdun her tarafından varlığını hissettiren demokratik sivil toplum güçleriyle birlikte; İçerden ve dışarıdan gelebilecek; tehdit, saldırı ve engellere karşı koymaya, Cumhuriyetimizi korumaya ve kollamaya mecburuz. Atatürkçülüğü, Kuvayi Milliye ve Müdafayı Hukuk bilinciyle yaşatmak zorundayız. Demokratik - Laik Hukuk Devleti özelliklerimizden ve Atatürk’ün aydınlanma devrimlerinden, cumhuriyetin birikim ve kazanımlarından asla taviz vermemeliyiz.
Sivil toplum olarak; l0l yıl önce 15 Mayıs 1919’da İzmir’de “Müdafayı Hukuk-i Osmani Cemiyetini” kurmuş; Gazeteci Hasan Tahsin’imizle, Miralay Süleyman Fethi’mizle, Halit ve Rıfat Moralı’larla, Darendeli Halim Çavuş’la, Yusuf Ziya Özbek Efe ile ve diğer mücahitlerimizle İzmir’de nasıl Emperyalist düşmana karşı direnmişsek, günümüzde de ödün vermeden, yılmadan yolumuza devam edeceğiz. Kıbrıs Meselemizi – toprak bütünlüğümüzü tehdit eden doğudaki bölücülük faaliyetlerini ve AB ile ABD’nin ve Rusya’nın Türkiye üzerinden oynadıkları oyunlarını yakından izleyeceğiz. Her konuda temkinli ve tedbirli olmalıyız. Atatürk’ün çağdaşlaşma ışığı yolumuzu aydınlatıyor. Aydınlatmaya devam edecek. Bu amaçla; gençlerimize ve çocuklarımıza daha fazla değer ve önem vermeliyiz. Onları Atatürkçü yolda eğitecek, Çocuklarımızı spora, sanata, kültüre, doğa ve habitat sevgisine yönlendirecek her türlü faaliyeti desteklemeliyiz. Kentte yaşayan on binlerce genç ve çocuğa spor yapma imkanı sunan İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyelerimiz ulusal bayramlar ve önemli günlerde düzenledikleri etkinliklerle de, yurttaşlık bilincine erişmiş nesiller yaratma hedefini başarıyla yürütüyorlar. Gençlerimize, çocuklarımıza her zamankinden daha çok değer ve önem vermemiz gerektiğini bir kez daha vurguluyorum. Açlık, Yoksulluk ve İşsizlik nedeniyle kandırılan çocuklarımız, hiç hak etmedikleri sonuçlara katlanıyorlar. Bunu önlemenin tek yolu onlara göstereceğimiz; sınırsız “şevkat, sevgi ve ilgi”dir. Onlar için gerçekleştireceğimiz eğitsel, sanatsal ve sportif faaliyetlerdir. Cumhuriyet Bayramı fırsatını iyi değerlendirelim.
Atatürk’le ilgili Müze ve Anıtlara çocuklarımızı götürelim. Alsancak Kordonboyu’nda ki “Atatürk Müzesi”, Atamızın Annesi Zübeyde Hanım’ın Karşıyaka’daki Anıt Mezarı ve Müzesi de önemlidir. Mithat Paşa da, Köprü’de ki İzmir Türk Koleji’nde ki “Uşakizade Latife Hanım Köşkü”, Karşıyaka Belediyesi’nin Zübeyde&Latife Hanım Anı Evi Müzesi” çok önemlidir. Herkes, hepimiz gidip buraları ziyaret etmeliyiz. Cumhuriyet Panelleri, Konferanslar; Atatürk Cumhuriyeti’nin ve ilklerinin anlatıldığı ve yanlışların düzeltildiği organizasyonlardır. Fırsat yaratıp mutlaka gidip izleyelim. Son yıllarda Atatürk, Milli Mücadele ve Cumhuriyet ile ilgili çok güzel filmler yapıldı. Bu filmleri çocuklarımıza ve gençlerimize mutlaka izletmeliyiz. Olup bitenler karşısında rehavete kapılırsak, Cumhuriyetimizi tehdit eden unsurlara karşı kayıtsız kalıp, onları görmezlikten, duymazlıktan gelirsek, susarsak… geleceğin acılarını hep birlikte yaşarız... Dönüşü olmayan bir girdabın içinde döner dururuz. Son günlerde ihanet şeklini alan yaşanılanlarla bir tuzağın içinde olduğumuzu aklımızdan çıkartmayalım. Uyanık ve akıllı olalım. Sığınacağımız ve güveneceğimiz tek merci; Atatürkçülüktür. Atatürk’ün Laik, demokratik ve çağdaş devrimlerine her zamankinden daha fazla sahip çıkalım... Biz bu yollarda Cumhuriyetle büyüdük. Cumhuriyetle yükseldik. Cumhuriyetle bilinçlendik. Atatürk’e bağlılığımız nedeniyle; Güçlüyüz – Kuvvetliyiz – Kudretliyiz – Azimliyiz - Kararlıyız. Yaşasın Cumhuriyet...